APPEALING in Turkish translation

• çekici
• cazip
• hitap etti
• temyiz
• cazibeli
• itiraz
• cezbedici
• çekicidir
• albenili

Examples of using Appealing in English and their translations into Turkish

There's something strangely appealing about Aoyama's art.
Aoyamanın eserlerinde garip bir çekicilik var.

This last idea seemed most appealing, as it required the least amount of effort.
En az çabayı gerektirdiği için bu son fikir aralarından en çekicisiydi.

Like appealing the 15-month ban that's tying my hands.
On beş aydır benim elimi kolumu bağlayan yasağın temyizi gibi.

The insurers are appealing? But… Miss Lindsay?
Bayan Lindsay… Fakat sigorta şirketi temyize gitti, değil mi?

Kenny, that's appealing, but unfortunately I work for myself now.
Kenny bu çok cezbedici ama ne yazık ki artık kendim için çalışıyorum.

Your confidence especially is… Very appealing.
Çok cezbedici. Özellikle ustalığınız.

He's appealing to that.
O itiraz ediyor.

More appealing♪.
Daha bir cezbedici.

Everything was… physically appealing, but the problem wasn't the man.
Her şey fiziksel olarak çekiciydi ama sorun erkekte değildi.

I feel that we need to make a careful decision before appealing to the Ministry of Education.
Eğitim bakanlığına başvurmadan önce dikkatli bir karar vermemiz gerektiğini hissediyorum.

That's what makes Belle so appealing.
Bellei bu kadar çekici yapan bu..

We're not even that appealing.
O kadar hoş da değiliz.

Those little eyes So helpless and appealing.
Çaresiz ve albenili O küçük gözler.

I am appealing to your humanity.
İnsanlığına hitap ediyorum.

You find Rome so appealing?
Romayı çok çekici mi buldun?

Wait, you're appealing?
Dur biraz, temyiz mi olacaksın?

No, it's-- it's appealing. Look, I just told you.
Hayır, çok dokunaklıydı. Bak, sana demin söylediğim.

Sounds appealing, but.
Kulağa hoş geliyor ama.

You appealing the decision? Yeah.
Kararı temyize götürecek misin? Evet.

That's what makes Belle so appealing.
Bellei bu kadar çekici kılan şey bu..