DON'T SHOUT in Turkish translation

• bağırma
• bağırmayın

Examples of using Don't shout in English and their translations into Turkish

Don't shout.
Bağırma sakın.

Don't shout.
Sakın bağırma.

Don't shout.
Ağlama. Bağırma.

Don't shout, listen to him.
Ağlama, bağırma, onu dinle.

And above all, don't shout.
Ve sakın bağırmayın.

Just don't shout.
Bağırmak yok ama.

Don't shout. What good is shouting?.
Bağırma. Bağırmak neye yarar?

Don't shout your name during the ritual.
Ri̇tüel sirasinda adini bağirarak söyleme.

Whatever you feel, don't shout.
Ne hissedersen hisset ama sakın bağırma.

Don't shout in the mountains… he's accustomed to avalanches anyway.
Heyelanlara alışkın nasıl olsa, onu telaşlandırmıyor. Dağda bağırmayın.

Draw your feelings, don't shout them.
Hislerini resim çizerek yansıt, bağırarak değil.

You took care of everything. Don't shout.
Sen konuştun hallettin ya, -Bağırma.

Eren, don't shout.
Eren bagirma.

Don't shout this from the rooftops, but I trust you to do a better job than anyone else on the team.
Bunu çatı katlarından bağırma. Ama senden daha iyi bir iş yapman için sana güveniyorum Takımdaki diğerlerinden daha fazla.

Listen, Oliver, there's a story in this kid that ought to tear your heart out.- Don't shout at me!
Bana bağırma! Bak Oliver, bu çocukta kalpleri parçalayacak bir hikaye var!

Don't shout, Le Glaude! It's precisely because it's good that it's dangerous!
Bağırmayın Glaude çünkü çok iyi olduğu için tehlikeli bulundu!

I have to shout to be heard over that bilge pump. please don't shout.
Şu su pompasından ötürü, duyulsun diye bağırmak zorundayım.- Lütfen bağırma.

And do not shout, Betina.
Ve bağırma, Betina.

Don't shout! I didn't steal it
Bağırma ben çalmadım,

Quiet.- No! Do not shout.
Hayır! Bağırma.- Sus.