FAMILIES in Turkish translation

['fæməliz]
['fæməliz]
aileler
family
parent
aileleri
family
parent
aile
family
parent
ailelerini
family
parent

Examples of using Families in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
You… families… separated?
Siz ailelerinizden ayrı düşmek?
Don't any of you have families at all that you're worried about?
Sizi merak eden aileniz ya da yakınlarınız yok mu?
Families get angry with each other sometimes.
Ailede arasında bazen kızgınlıklar olur.
And that's what happens to hot tubs when you have families.
İşte ailen olunca jakuzilerin başına bu geliyor.
Or you could leave and return to your families as men instead of murderers!
Ya da gidin ailelerinizin yanına birer kâtil olarak değil birer erkek olarak dönün!
To fight for your homes and families?
Aileniz ve eviniz için dövüşmek?
We're gonna need someone on our side when we tell our families.
Ailelerimize söylerken, yanımızda bize destek veren birisi olmalı.
Some families, they have one,
Bazı ailelerde bir tane olur,
Those eight families would tell their neighbours.
O 8 ailede başkalarına söyler.
We are just trying to feed our families, okay?
Yalnızca ailelerimizi beslemeye çalışıyoruz tamam mı?
All of us have lost families. Okay.
Hepimiz ailemizi kaybettik. Tamam.
Okay. All of us have lost families.
Hepimiz ailemizi kaybettik. Tamam.
We have brought our families and we're gonna make this a fit country for'em.
Ailelerimizi getirdik ve bunu kendileri için uygun bir ülke haline getireceğiz.
I know you all have families and festivities waiting.
Hepinizi bekleyen aileleriniz ve kutlamalarınız var.
Go to your families.
Ailelerinize dönün.
I think we should tell our families about us. Tell me.
İlişkimiz hakkında ailelerimize söz etmemiz gerek.- Söyle.
We have kids and families. Don't think you won't.
Çocuklarımız, ailemiz var. Olmayacağını sanma.
Told them that we were alive. She had notified our families.
Ailelerimize haber vermişti,… onlara hayatta olduğumuzu söylemişti.
I would like to do a book of interviews about working for white families.
Beyaz ailelerde çalışmak hakkındaki röportajları kitap yapmak istiyorum.
Gather your families and flocks.
Ailelerinizi, sürülerinizi toplayın.
Results: 9526, Time: 0.112

Top dictionary queries

English - Turkish