Examples of using He's trying to do in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
I think he's trying to do something.
Galiba bir şeyler yapmaya çalışıyor.I see what he's trying to do.
Ne yapmaya çalıştığını görüyorum.What else he's trying to do?
Ne yapmaya çalışıyor?Can't you see what he's trying to do?
Ne yapmaya çalıştığını göremiyor musun?It sounds like that's what he's trying to do.
O da bunu yapmaya çalışıyor.Don't you see what he's trying to do?
Ne yapmaya çalıştığını görmüyor musun?Sence bunu mu yapmaya çalışıyor?Yeah, yeah, I see what he's trying to do.
Evet, ne yapmaya çalıştığını görüyorum.All he's trying to do is find his mom.
He's trying to do the right thing.
Doğru olanı yapmaya çalışıyor.See what he's trying to do?
Ne yapmaya çalıştığını anladın mı?Yeah, he's trying to do us a favor.
Evet, bize bir iyilik yapmaya çalışıyor.He's trying to do us a favor here.
Adam bize iyilik yapmaya çalışıyor.Actually, William, I think that's what he's trying to do.
Aslında, William, ben onun ne yapmaya çalıştığını biliyorum.Exactly what he's trying to do.
Yapmaya çalıştığı bu.He's trying to do me in.
What he's trying to do is bring the audience and humanity into this situation.
Onun yapmaya çalıştığı şey, izleyiciyi ve insanlığı bu durumun içine çekmek.Sizce yapmak istediği bu mu?We know what he's trying to do.
O olduğunu biliyoruz. Ne yapmaya çalıştığını And because I believe in what he's trying to do, what we can do together.
Ve çünkü yapmaya çalıştığı şey, beraber yapabileceklerimize inandığım için 
