I'M BEGINNING TO THINK in Turkish translation

[aim bi'giniŋ tə θiŋk]
[aim bi'giniŋ tə θiŋk]
başladığını düşünmeye başladım bu işin sorumluluğunun sana

Examples of using I'm beginning to think in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I'm beginning to think there's no hope for that man.
Bu adam için hiç umut yok. diye düşünmeye başlıyorum.
And I'm beginning to think my flippin' mind too.
Ve aklımı da kaçırmak üzere olduğumu düşünmeye başladım.
I'm beginning to think that I'm negotiating with the wrong man.
Yanlış adamla görüşmelere başladığımı düşünmeye başladım.
He's got another girl. I'm beginning to think.
Hayatında başka bir kız olduğunu düşünmeye başladım.
You guys don't think I'm very smart. Hey, I'm beginning to think.
Hey, benim zeki olmadığımı düşündüğünüzü… düşünmeye başlıyorum.
Hurry up! I'm beginning to think.
Acele et! Bu kızın çatlak olduğunu düşünmeye başlıyorum.
But it's there. And I'm beginning to think Richard's right.
Ama orada. Ve Richard ın haklı olduğunu düşünmeye başladım.
Our supercomputer is not so super. I'm beginning to think.
Süper bilgisayarımızın… o kadar da süper olmadığını düşünmeye başladım.
I'm beginning to think you change your mind about us.
Bizim hakkımızdaki düşünceni değiştirmek için, seni düşünmeye başlayacağım.
I'm beginning to think you like him!
Bu yumuşağı sevmeye başladığını düşünüyorum!
I'm beginning to think you like him!- Otto, wait!
Otto, bekle!- Ondan hoşlandığını düşünmeğe başladım!
I'm beginning to think there's, like, no such thing as a good woman filmmaker.
İyi kadın yönetmen diye bir şey olmadığını düşünmeye başlıyorum.
I'm beginning to think daryl hardy s right, after all. The fbi.
FBIı yani. Daryl Hardynin baştan beri haklı olduğunu düşünmeye başladım.
I'm beginning to think that cat skipped town.- Nothing.
Yok bir şey. O kedinin şehirden kaçmış olduğunu düşünmeye başladım.
I'm beginning to think the cat's in on this.
Kedinin de bu işin içinde olduğunu düşünmeye başlayacağım.
Aren't as fun as what you guys do. I'm beginning to think my secret bathroom trips with Mom.
Eğlenceli olmadığını düşünmeye başladım. Annemle olan gizli banyo gezilerimin sizin yaptığınız kadar.
In a crazy world like this, just might make sense. but i'm beginning to think… you and me.
Belki şarap çarptı ama Düşünmeye başladım da… Böyle çılgın bir dünyada, Sen ve ben bir anlam katabiliriz.
Just might make sense. but i'm beginning to think… in a crazy world like this,
Belki şarap çarptı ama Düşünmeye başladım da… Böyle çılgın bir dünyada,
I have been heartbroken so many times by love, that I'm beginning to think that I'm supposed to live my life without it.
Ben onsuz hayatımı yaşamak gerekiyor ki düşünmeye başlıyorum o sevgi ile birçok kez, bu yüzden ben dertli olmuştur.
And I'm beginning to think that you're the man for it. Vincent, I got something big on my mind.
Ve senin onun için doğru adam olduğunu düşünmeye başladım. Vincent, aklımda büyük bir şey var.
Results: 328, Time: 0.0457

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish