I CANNOT TAKE in Turkish translation

• alamam
• kabul edemem
• götüremem
• alamayacağım
• ben alamam

Examples of using I cannot take in English and their translations into Turkish

I cannot take this anymore.
Artık buna dayanamıyorum.

I think Yao Fei sent you because he knows I cannot take the airstrip alone.
Sanırım seni Yao Fei gönderdi çünkü pisti tek başına alamayacağını biliyor.

I think Yao Fei sent you because he knows I cannot take the airstrip alone.
Sanırım Yao Fei seni pisti tek başıma ele geçiremeyeceğimi bildiği için gönderdi.

I cannot take this anymore.
Artık bunu çekemeyeceğim.

Wait, such insults… I cannot take this anymore. What thief?
Bir dakika, böyle hakaret… artık buna katlanamayacağım. Ne hırsızı?

Yeah, of course, but… Absolutely! but I cannot take it with me!
Evet, elbette ama… ama yanıma alamam bunu. Kesinlikle!

Trusting you is a risk I cannot take without evidence. But from where I sit.
Ama oturduğum yerden, delil olmadan size güvenmek alamayacağım bir risk.

trusting you is a risk I cannot take without evidence.
delil olmadan size güvenmek alamayacağım bir risk.

I can speak poetry to the end of days, but… I cannot take her hand in this hand.
Kıyamete kadar şiirden bahsedebilirim fakat… onun ellerini, bu ellerin içine alamam.

I cannot take over this ship without the American prisoners… and I may need
Amerikalı mahkûmlar olmadan gemiyi ele geçiremem onlarla temas kurmak için

uttering the same words:"The commander of the western front is junior to me, and I cannot take orders from him.
söylüyor:'' Batı cephesi komutanı benden kıdemsizdir, ondan emir alamam.

I can not take this, Brian, I can't… Now the police.
Bunu alamam, Brian, Yapamam… farzı misal polis burada.

I can't take that. And I probably won't go to the play, either.
Bunu kabul edemem, bir de muhtelemen izlemeye gelmeyeceğim.

I can't take the girl. I'm not leaving her.
Kızı alamam.- Onu terk etmiyorum.

Mister, I can't take that kinda money.- 4600 on 23.
Bu kadar parayı kabul edemem, efendim.- 23 numaraya 4600 dolar.

Your crystal dagger. Kaya, I can't take this.
Kaya, bunu alamam. Kristal hançerin.

Buffy, I can't take you with me. I'm going to the car.
Buffy, seni yanımda götüremem.- Arabaya gidiyorum.

I can't take all the credit, I had a bit of help.
Bütün övgüyü ben alamam, biraz yardım da aldım.

I can't take that bet. It's too obvious.
Bahsi kabul edemem, zaten çok belli.

Kaya, I can't take this. Your crystal dagger.
Kaya, bunu alamam. Kristal hançerin.