MINOR PROBLEM in Turkish translation

• küçük bir problemle
• küçük bir sorun
• ufak bir sorun
• küçük bir sorunumuz var

Examples of using Minor problem in English and their translations into Turkish

Sir, there's a minor problem.
Efendim, ufak bir sorunumuz var.

But we got one minor problem.
Küçük bir problem var.

Pia, minor problem What?
Piya, ufak bir sorun var.

Unfortunately, we have still got a minor problem out there.
Ne yazık ki hala küçük problemlerimiz var.

Listen, Ordell, we got a minor problem.
Dinle, Ordell, ufak bir problemimiz var.

One minute- minor problem.
Bir dakika; ufak sorun.

Housekeeping? Pia, minor problem.
Oda servisi? Piya, ufak bir sorun var.

Pia, minor problem Housekeeping?
Oda servisi? Piya, ufak bir sorun var.

Well, Mr. Sauvageau, there's a minor problem with Julyvonne's eyes.
Bay Sauvageau, Julyvonnein gözlerinde ufak bir sorun var.

Come on. One of the minor problems I have to contend with.
Uğraşmam gereken ufak sorunlardan biri. Haydi.

One of the minor problems I have to contend with. Come on.
Uğraşmam gereken ufak sorunlardan biri. Haydi.

The headset we sold you are having some minor problems.
Size sattığımız cihazlarda bazı ufak problemler var.

Some minor problems in boot.
Gelişme çağında ufak problemler.

In time, all these minor problems will be resolved.
Zamanla bütün bu küçük sorunlar çözülecektir.

There're minor problems with our firearms We still need half an hour to fix them.
Ateşli silahlarda küçük bir sorun çıkmış… onarım için yarım saate ihtiyacımız var.

These minor problems include the inability to create syntactically complex sentences including more than two subjects,
Bu ufak sorunların içinde ikiden fazla özne, çoklu sebep sonuç bağlacı veya dolaylı anlatım içeren

Finding some minor problems in specific stadiums.
Ve bazı stadyumlarda ufak tefek sorunlar tespit edildi.

Yeah. we have got a few minor problems to overcome. we can set out to explore the solar system, Now, of course, before.
Evet. Tabii ki güneş sistemini keşfetmeye kalkmadan önce… üstesinden gelmemiz gereken ufak sorunlarımız var.

It's a minor problem.
Ufak bir sorun bu.

We have a minor problem.
Küçük bir sorunumuz var galiba.