MAIN PROBLEM in Turkish translation

But the main problem with the Socialist Party in the 1940s is that they didn't tailor their message to the common working man.

Doug… Kırklı yıllarda Sosyalist Partinin ana sorunu mesajlarını sıradan işçilere göre şekillendirmemiş olmalarıydı.

The main problem of such an unification scheme is trying to explain why some AGN are radio loud while others are radio quiet.

Böyle bir birleşme planının temel sorunu diğerleri radyo sessiz konumunda iken bazı AGNlerin neden radyo yüksek ses konumunda olduğunu açıklamaya çalışıyor.

The main problem, Macedonian police say, is that victims are rarely willing to testify against pimps.

Makedon polisine göre, asıl sorun kurbanların fuhuş tacirleri aleyhinde ifade vermeye nadiren istekli olmaları.

The main problem with Mark… was that he was intimidating,

Markla ilgili ana problem… onun göz korkutmasıydı,

However, many refugees think that the donor conference will not solve the main problem that many refugees face-- lost tenancy rights in Croatia.

Ancak pek çok mülteci, bağış konferansının çoğu mültecinin ana sorununu çözmeyeceğini düşünüyor: Hırvatistanda kaybedilmiş olan kiracılık hakları.

The main problem, though, aside from the time lock on the door… will be the lasers and the motion detectors.

Esas problem, kapıdaki zamanlayıcının yanında lazerler ve hareket algılayıcıları olacak.

But the patient's main problem happens to be a complete inability to accept his love,- No.

Hayır. Ama hastanın temel sorunu kocasının sevgisini kabul etmeyi başaramaması.

Charlie, you know, the main problem is the separation between church and state.

Charlie. İnsanların devlete ait tımarhanelere gitmesinin başlıca sorunu… kilise

But the patient's main problem happens to be a complete inability to accept his love…

Ama hastanın temel sorunu kocasının sevgisini kabul etmeyi başaramaması.

they want to fix things. Main problem between men and women right there, women like to talk about their problems in detail ad nauseam.

kadınlar arasındaki temel sorun Kadınlar, problemlerini mide bulandıracak kadar detaylandırarak tartışmayı severken.

Kosovo security analyst Mentor Vrajolli tells SETimes that rule of law-- or its lack-- remains the main problem in the north.

Kosovalı güvenlik analist Mentor Vrajolli SETimesa verdiği demeçte, hukukun üstünlüğünün -veya onun eksikliğinin- kuzeydeki başlıca sorun olmaya devam ettiğini söyledi.

The main problem is that digital memory elements are sensitive to the order that their input signals arrive;

Temel problem dijital hafıza elemanlarının gelen girdi sırasına hassas olmalarından kaynaklanmaktadır,

The main problem encountered in deciphering the dynamics of the Jovian magnetosphere is the transport of heavy cold plasma from the Io torus at 6 RJ to the outer magnetosphere at distances of more than 50 RJ.

Jovian manyetosferinin dinamiklerinin deşifrasyonunda karşılaşılan temel problem, ağır soğuk plazmanın 6 R uzaklığındaki Io yumrusundan 50 Rden daha uzakta bulunan dış manyetosfere olan taşınmasından kaynaklanmaktadır.

The main problem for me is that after the latest agreements, it is not even clear any more how Kosovo will be represented in the EU and how it will get in there.

Shala SETimesa'' Son yapılan anlaşmalardan sonra benim için asıl sorun, artık Kosovanın ABde nasıl temsil edileceğinin ve ABye nasıl gireceğinin bile net olmaması.

So the main problem for socialist tactics is how to create the objective and subjective conditions which make a mass revolutionary action possible

Bu durumda, sosyalist bir stratejinin başlıca sorunu, bundan böyle kitlesel devrimci eylemi mümkün kılan burjuvaziyle güç savaşına girilip kazanılabilecek nesnel

The main problem is the failure of the local government to make the various foreign fighters… leave the country,'' said Milan Lovric, head of the BiH anti-terrorism team established in the wake of the 11 September attacks.

Bosna Hersekte 11 Eylül saldırılarından sonra kurulan anti-terörizm ekibinin başkanı Milan Lovric Asıl sorun yerel hükümetin birçok yabancı savaşçının… ülkeyi terk etmesini sağlayamamış olması.'' dedi.

The main problem is the stolen elections and dangerous game with the budget," Bytyci told SETimes."I

Asıl sorun, çalınmış seçimler ve bütçeyle oynanan tehlikeli oyunlar.''

in the last year, corruption remains the main problem in the context of EU accession.

yolsuzluğun AB üyeliği bağlamındaki başlıca sorun olmaya devam ettiği belirtiliyor.

she was quoted by Mediafax as saying,"When I assumed the job, I said this is the main problem of the public ministry.

Mediafax tarafından aktarılan sözlerinde,'' Göreve başladığımda bunun kamu bakanlığının başlıca sorunu olduğunu söylemiştim.

The two Croat parties in BiH-- HDZ BiH and HDZ BiH 1990-- promote the Croatian"national question" and an alleged"institutional inequality" as the country's main problem.

BHdeki iki Hırvat partisi -HDZ BiH ve HDZ BiH 1990- Hırvat'' ulusal sorusunu'' ve sözde'' kurumsal eşitsizliği'' ülkenin başlıca sorunu olarak öne sürüyor.