Examples of using Picking up in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
I don't mind picking up cards for a couple of hours.
Picking up Brown, Jackie.
I'm not sure what you mean by'picking up.
I am picking up the shuttlecraft.
A crowd of Bohemians and degenerates just picking up the crumbs from his table.
Sadece onun masasından düşen kırıntıları toplayan bohem ve… dejenere insanlardan oluşan bir güruh.You're gonna spend the next 3 days picking up litter.
Önümüzdeki 3 günü çöp toplayarak geçireceksin.She's not picking up her cell.
O hücreyi toplayıp değildir.Okay, picking up the signal, Boy Scout.
Tamam, sinyali alıyorum İzci.Attention. New rule: no picking up the phones.
Where are you? Picking up Amy's dad at the airport?
Havaalanında, Amynin babasını alacağım. Neredesin?Picking up the pickles is not my main concern at the moment.
Şu anda asıl endişem turşuları toplamak değil.Still picking up energy distortions, but fading.
You don't know about'picking up'?
Kaldırmak,'' ne demek bilmiyor musun?Normal electrostatic discharge intensified as it passed through your kryptonian DNA, Picking up unknown properties.
Senin Kryptonlu DNAdan geçip bilinmeyen özelliklerini toplayarak normal elektrostatik boşalmayı şiddetlendirdi.Well, the wind had been picking up all day.
Peki, rüzgar tüm gün toplayıp olmuştu.I am picking up an ionization trail.
İyonlaşmış izler tespit ediyorum.Two guys picking up bridesmaids from out of town.
Şehir dışından nedime toplayan iki herif.Picking up an energy spike from one of the other compartments.
Diğer odaların birinden enerji sıçraması alıyorum.Picking up another signal from Centauri Prime.
Centauri Primedan başka bir sinyal almak.Picking up Amy's dad at the airport.
Havaalanında, Amynin babasını alacağım.
