SEMANTICS in Turkish translation

[si'mæntiks]
[si'mæntiks]
semantik
semantics
in general semantics at berkeley
be semantic
anlambilim
semantics
anlamsal
sense
meaningful
the meaning
meaning
point
meaningless
make
significance
kelime oyunlarıyla
semantiği
semantics
in general semantics at berkeley
be semantic
anlambilimine
semantics
anlamlı
sense
meaningful
the meaning
meaning
point
meaningless
make
significance

Examples of using Semantics in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
No, it's not semantics.
Hayır, anlamsal değil.
Well, that's semantics.
Güzel işte bu anlamlı.
Semantics, my dear. Um… Peaches.
Semantik, tatlım.- Şeftali.
Light Radiation. Institute of General Semantics.
Işık Radyasyon. Genel Anlambilim Enstitüsü.
General semantics, University of Chicago.
Chicago Üniversitesinde genel semantik.
Semantics.- No, it's not semantics.
Anlambilim.- Hayır, bu anlambilim değil.
Ninety-three nations on board already, including Israel, that's not semantics.
İsrail dâhil 93 ülke hemfikir, semantik değil bu.
No, it's not semantics. Semantics.
Hayır, bu anlambilim değil.- Anlambilim.
Semantics.- No, it's not semantics.
Hayır, bu anlambilim değil.- Anlambilim.
Semantics.- I have to tell you something.
Sana bir şey söylemem lazım. Semantik.
No, it's not semantics. Semantics.
HayIr, anlambilim degil. Anlambilim.
I have to tell you something. Semantics.
Sana bir şey söylemem lazım. Semantik.
I want my share!- Semantics.
Payımı istiyorum!- Semantik.
Peaches. Semantics, my dear.
Şeftali.- Semantik, tatlım.
You're hiding behind semantics.
Semantikin arkasına saklanıyorsun.
I don't have time for semantics, Pacey.
Kelime oyunları için vaktim yok, Pacey.
But let's not argue semantics, Will.
Ama şimdi anlamları tartışmayalım Will.
I'm offering you my body, and you're offering me semantics.
Sen bana anlambilimden bahsediyorsun. Sana vücudumu sunuyorum.
I'm not gonna argue semantics with you.
Seninle anlambilimi tartışması yapmayacağım.
But who cares about semantics.
Ama anlamını kim takar.
Results: 86, Time: 0.0623

Top dictionary queries

English - Turkish