Examples of using She doesn't deserve in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yeah, she doesn't deserve it.
She doesn't deserve to die.
If she doesn't realize how great you are, then she doesn't deserve you.
Senin ne kadar harika biri olduğunu fark etmiyorsa seni hak etmiyor demektir.She doesn't deserve this, Elena.
Bunu hiç hak etmiyor Elena.She doesn't deserve a man like you.
Senin gibi bir adamı hak etmiyor.She doesn't deserve this.
Bunu haketmiyor o.Then, she's a foolish girl, and she doesn't deserve you.
O halde, o aptal bir kız ve seni hak etmiyor.She doesn't deserve you, George, not one hair on your head.
Seni hak etmiyor o, George, saçının telini bile She doesn't deserve to be by your side!
Neden onu buraya getirdin? Senin yanında olmayı hak etmiyor!She doesn't deserve you,?
Seni hak ediyor mu?Bana layık olmadığını sandı.And make you think she doesn't deserve you?
Ve seni haketmediğini mi düşüniyorsun?She doesn't deserve this.
Bunu hiç hak etmedi.She doesn't deserve this! Help me!
Bana yardım et! Bunu hak etmiyor!She doesn't deserve to?
Hak etmiyorum mu diyor?She doesn't deserve.
She doesn't deserve this!
Whatever annie did, she doesn't deserve that.
Annie ne yaptıysa, bunu haketmiş olamaz.Yes, she is. She doesn't deserve what you're doing. .
Evet, öyle ve senin yaptıklarını hakketmiyor.Look, she doesn't deserve this.
Bak. Bunu hiç hak etmiyor.
