Examples of using She doesn't understand in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Don't tell me she doesn't understand you.
She doesn't understand, Paul.
O anlamaz, Paul.Then let's begin at the beginning. She doesn't understand.
Anlamıyor. O zaman en baştan başlayalım.She doesn't understand.
Anlamıyor, o kovayı tekmeleyecek.She doesn't understand. Hold it, miss, right there.
Kaçırmayın. Orada. O, anlamaz. Tutun. Pekala.Perhaps, she doesn't understand what it's all about.
Belki de, konunun ne olduğunu bile anlamıyordur.She doesn't understand that I can. And I do. .
She doesn't understand our kind of love.
Bizim sevgimizi o anlamaz.She doesn't understand filmmaking.
Film çekiminden anlamaz o.What it's all about. Perhaps, she doesn't understand.
Belki de, konunun ne olduğunu bile anlamıyordur.Perhaps she doesn't understand sign language.
Belki de işaret dilini anlamıyordur.She doesn't understand a word we're saying, do you?
Dediğimizin bir kelimesini bile anlamadı, değil mi?She doesn't understand, neither do I.
Ne o anlayış gösteriyor ne de ben.She doesn't understand that.
Bunu kendisine anlatamıyorum.I know, she doesn't understand the seasons, so we must all suffer.
Biliyorum, mevsimleri anlamıyor bu yüzden hepimiz acı çekiyoruz.Maybe she doesn't understand what's happening. That's all right.
Sorun değil. Belki de neler olduğunu anlamıyordur.She doesn't understand death.
She doesn't understand how good that is?
Bunun ne kadar iyi oldugunu anlamiyor mu?You think she doesn't understand that she has a beautiful baby up here?
Burada güzel bir bebeği olduğunu anlamadığını mı sanıyorsun?
