SQUIRMING in Turkish translation

['skw3ːmiŋ]
['skw3ːmiŋ]
kıvranmayı
kıpırdanmayı
moving
to wiggle
kıvranma
kıvranmaya
kıpırdamayı
moving
to wiggle

Examples of using Squirming in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Okay, just stop squirming.
Tamam, kıvranmayı kes.
Scamp, stop squirming.
Scamp, kıvranmayı bırak.
Please stop squirming. Hello?
Merhaba? Lütfen kıvranmayı kes?
Stop squirming.- Why are you doing this?
Neden yapıyorsun bunu? Kıvranmayı kes?
Why are you doing this? Stop squirming.
Neden yapıyorsun bunu? Kıvranmayı kes.
I heard Horatio's got that deck officer squirming.
Horationun güverte memurunu biraz kıvrandırdığını duydum. Sence aradığımız adam o mudur?
I don't know you mean by all that squirming.
Bu kıvranmayla ne demek istediğini anlamıyorum.
Squirming, helpless, and about to be crushed.
Kıvranan, çaresiz ve ezilmek üzere olan.
Not much squirming, no backing away, but there was a
Pek kıvranmadı. Hiç geri çekilmedi.
Squirming his way in, crowding you out.
Kıvranarak kendi yoluna giriyor, seni de dışarıda bırakıyor.
Stop squirming.
Kıpırdayıp durma.
Even now, I can sense it feeding, squirming, searching.
Şimdiden beslendiğini, kıvrandığını, arandığını bile hissedebiliyorum.
You're a mess… stuttering about a heart attack, squirming.
Darmadağın olmuşsun. Kalp krizi geçiriyor gibi kekeliyor, kıvranıyorsun.
You have got them squirming under the toe of your shoe.
Onları ayakkabının topuğu altında kıvrandırırsın.
His stomach laid by his side, squirming as he cried.
Midesini onun yanına koydum, ağlayıp kıvranıyordu.
Keep this bitch from squirming.
Şu orospuyu tut da kıvranmasın.
Everyone squirming.
Herkes kıpırdandı.
Stop squirming. This fool look familiar?
Bu adam tanıdık gelmiyor mu? Kıpırdanmayı kes?
This fool look familiar? Stop squirming.
Bu adam tanıdık gelmiyor mu? Kıpırdanmayı kes.
Stop squirming, Arthur.
Debelenmeyi kes, Arthur.
Results: 78, Time: 0.052

Top dictionary queries

English - Turkish