THE QUEUE in Turkish translation

• kuyruk
• sıranın
• sıra
• kuyruğu
• sırası
• sırayı

Examples of using The queue in English and their translations into Turkish

If no one answers, you got to go to the end of the queue.
Aradığın kişi cevap vermezse sıranın sonuna geçersin.

But we have no cast… Andre, have you seen the queue?
Ama oyuncumuz yok… Andre, sırayı görmedin mi?

Join the queue!
Kuyruğa katıl!

I can't guarantee I will get you to the front of the queue every time.
Seni her seferinde kuyruğun önüne geçireceğimi garanti edemem.

Move a torrent up in the queue.
Bir torrenti kuyrukta yukarıya taşı.

Move a torrent down in the queue.
Bir torrenti kuyrukta aşağıya taşı.

Move a torrent to the bottom of the queue.
Bir torrenti kuyruğun en altına taşı.

To stop the queue.
KUYRUĞU DURDUR.

Just out on the motorway or standing in the queue at the supermarket.
Ya da süpermarkette sıraya girmeniz yeterli. Otoyolun dışına çıkmanız.

But alas, we saw that the queue was extended to the road.
Ama billet kuyruğunun sokağa kadar uzandığını gördük.

This shop is so near to yours… but look at the queue.
Neredeyse aynı civardasınız ama şu kuyruğa bak.

The queue of waiting to get past this vasana!
Bu takıntıdan kurtulmak için bir bekleme kuyruğu var!

I know, but the queue for gay couples is there.
Biliyorum ama gay çiftler için bekleme sırası orada.

And the queue of traffic was dreadful.
Trafik korkunçtu ve sırada bekliyordu.

Well then, I will make the queue.
Peki o zaman, ben bir sıra oluştururum.

Miss Fiveways, the queue.
Bayan Fiveways, çok sıra var.

What to do when the diskspace is running low and the queue manager wants to start a torrent.
Disk alanı azaldığında ve kuyruk yöneticisi bir torrent başlatmak istediğinde ne yapılacak.

The queue manager will be totally disabled,
Sıra yöneticisi tüm torrentleri el ile tam olarak kontrol

see Love Actually again, but it's at the bottom of the queue.
Love Actuallyi izlemek istiyorum. Ama sıralamanın ortasında şimdi!

But this is why, you know, they're not in the queue behind you at the grocery store or the ATM-- you know, they don't do this stuff.
Ama bu nedenle, manavda ya da ATM önünde sizin arkanızda sıraya girmiyorlar- biliyorsunuz, böyle şeyler yapmıyorlar.