TIME TO STOP in Turkish translation

[taim tə stɒp]
[taim tə stɒp]
durma zamanı
durdurmak için zaman
time to stop
durdurmak için vakit
time to stop
kesmenin zamanı
durduracak kadar vaktimiz
kesmenin önümüzde uzanan büyük geniş evrene doğru atılmanın zamanı
duracak vaktim olmadı

Examples of using Time to stop in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Time to stop running away.
Kaçmayı bırakma zamanı geldi.
That won't give anybody time to stop us.
Bu kimseye bizi durdurması için zaman vermeyecek.
Here. We don't have time to stop for dinner.
Yemek için durmaya zamanımız yok. Al.
Time to stop living the dream, dream♪.
Rüya, rüya yaşayan durdurmak için zamanı ♪.
Three rockets left and no time to stop them.
Geriye üç roket kaldı ve onları durduracak zaman yok.
I think it's time to stop obsessing over magic machines.
Bence sihirli makinelere takılıp durmanın zamanı değil.
But you still have time to stop me. I'm completely insane!
Tamamen deliyim! Ama hâlâ beni durduracak zamanın var!
They want time to stop.
Zamanı durdurmak istiyorlar.
There's no time to stop.
Duracak zamanımız yok.
Time to stop now?
Kesme vakti mi?
We didn't have time to stop at the supermarket.
Süpermarkette durmak için zamanımız yoktu.
Time to stop the train.
Treni durdurma zamanı.
Do we have time to stop?
Duracak zamanimiz var mi?
Seemed like time to stop depriving myself.
Bundan mahrum kalmayı bırakmanın zamanı gelmiş gibi göründü.
Ashley, there's time to stop the leak- Ashley.
Boğulacak seviyeye gelmeden sızıntıyı kesecek vaktimiz var. Ashley.
Ashley, there's still time to stop the leak.
Boğulacak seviyeye gelmeden sızıntıyı kesecek vaktimiz var. Ashley.
Ashley, there's time to stop- Ashley.
Boğulacak seviyeye gelmeden sızıntıyı kesecek vaktimiz var. Ashley.
Time to stop him. It's time..
Tam zamanı. Onu durdurmanın tam zamanı..
We don't have time to stop.
Duracak zaman yok şimdi.
Alycia. Its time to stop the war.
Şimdi savaşı bitirme zamanı Alycia.
Results: 95, Time: 0.0565

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish