TO A QUESTION in Turkish translation

• bir soruya
• soruyu
• bir soru

Examples of using To a question in English and their translations into Turkish

A real answer to a question.- For what? For actually giving?
Soruya dürüstçe yanıt verdiğin için.- Ne için?

For what? For actually givinga real answer to a question.
Ne için? Soruya dürüstçe yanıt verdiğin için.

For what? For actually giving a real answer to a question.
Ne için? Soruya dürüstçe yanıt verdiğin için.

For what? a real answer to a question. For actually giving?
Soruya dürüstçe yanıt verdiğin için.- Ne için?

For what? a real answer to a question. For actually giving.
Ne için? Soruya dürüstçe yanıt verdiğin için.

A real answer to a question. For actually giving- For what?
Ne için? Soruya dürüstçe yanıt verdiğin için?

A real answer to a question. For actually giving- For what?
Soruya dürüstçe yanıt verdiğin için.- Ne için?

A real answer to a question.- For what? For actually giving.
Ne için? Soruya dürüstçe yanıt verdiğin için.

Sister Barbe, you always respond to a question.
Rahibe Barbe, her zaman soruya soruyla karşılık veriyorsunuz.

You can repay it now… with the answer to a question.
Şu an ödeyebilirsin, sadece soruma cevap ver.

Which brings us back to a question that you refused to answer earlier.
Bu da bizi, önceden cevaplamayı reddettiğiniz soruya getiriyor.

To a question that you refused to answer earlier. Which brings us back.
Bu da bizi daha önce cevaplamayı reddettiğiniz soruya geri döndürüyor.

There is an answer here to a question no one's ever even dreamed of asking.
Burada kimsenin sormayı hayal dahi etmediği bir sorunun cevabı var.

According to these ideas, each answer to a question yields a different amount of information, which depends on the person's prior beliefs.
Bu kuramlara göre bir soruya verilen her cevap, kişinin önceki inançlarına bağlı olarak, farklı miktarlarda bilgi verir.

One of the most interesting revelations came not from an answer to a question, but from a simple gesture of hospitality.
En ilginç şeylerden birisi bir soruya karşılık olarak verilen bir cevaptan gelmedi onun yerine basit bir misafirperverlik jestinden geldi.

I want to ask Carol Goldberg to stand up, because she gets to a question that both these men have been passionate about.
ayağa kalkmasını rica edeceğim, çünkü kendisi her iki adamın da çok önem verdiği bir konu hakkında bir soru soracak.

To a question from a drunk. Because he stayed too long waiting for an answer He's dead!
Çünkü bir sarhoşun bir soruya cevap vermesini çok fazla bekledi. Öldü!

Seeking answers to a question that's been making us itch. We're three medical professionals.
Bir soruya cevap arıyoruz. Biz üç sağlık çalışanı olarak kafa kaşındıran.

In response to a question about the arrest of Republican People's Party(CHP) MP Enis Berberoğlu, US Department of State Spokesperson Heather Nauert has said in a press briefing.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert Washingtondaki basın toplantısında CHP Milletvekili Enis Berberoğlunun tutuklanmasıyla ilgili bir soruya şöyle cevap verdi.

I don't. But then I realized that our killer may have the answer to a question that I'm, you know.
Umurumda değil zaten ama sonradan benim cevap bulamadığım bir soruya bir cevabı olabileceğini fark ettim.