TO LECTURE ME in Turkish translation

• bana ders
• bana nutuk
• beni azarlamaya
• bana nasihat vermeye
• konusunda nasihat vermeye
• nutuk çekmeye mi

Examples of using To lecture me in English and their translations into Turkish

Do not dare to lecture me on diplomacy, little girl.
Diplomasi konusunda bana ders vermeye kalkma küçük kız.

Did you call me here… to lecture me?
Beni buraya beni nutuk okumak için mi çağırdın?

You're the third person this week to lecture me on fate.
Kaderle ilgili bana bir şeyler söyleyen bu haftaki üçüncü kişisin.

You're trying to lecture me again, huh?!
Yine bana ders vermeye mi çalışacaksın?

Are you coming here to lecture me, Mike?
Bana vaaz vermeye mi geldin Mike?

You didn't bring me out here to lecture me.
Buraya beni öğüt vermek için getirmedin.

A traitor is going to lecture me?
Bir vatan haini bana nutuk mu çekecek?

Did you come out here to lecture me or to help me?.
Buraya bana ders vermeye mi yoksa yardım etmeye mi geldin?

You have come to lecture me?
Bana ders vermeye mi geldin?

Get out. Are you going to lecture me?
Bana nutuk mu atacaksın? Defol!

Look, if you have come to lecture me, can you just save it for later?
Bak, ders vermeye geldiysen daha sonraya saklayabilir misin?

He sends his brother to lecture me.
Bana ders vermek için kardeşini yolluyor.

What? You want to lecture me?
Bana nutuk mu atacaksın? -Ne?

You dare to lecture me!
Bana ders vermeye cesaretin var!

Did you come here to lecture me?
Buraya öğüt vermeye mi geldin?

Now you come back to lecture me?
Şimdi bana nutuk çekmek için mi döndün?

You came all this way to lecture me?
Bunca yolu bana nutuk çekmeye mi geldin?

Don't you dare try to lecture me.
Sakın bana ders verme.

Did you come here to lecture me?
Bana nutuk çekmeye mi geldin?

That jerk was arrogant enough to lecture me today.
O ahmak, bana ders verecek kadar küstah biri.