Examples of using To make a list in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tell them to make a list includes everybody… born before'70 and still lives.
Ten önce doğan ve hâlâ yaşayan… herkesi listeleyip hazırlasınlar bana.To make a list of partners or anyone that you may have inadvertently exposed. Whatever it is you're testing; you should know the first thing we tell people is.
Neyi test edeceksen et bizim insanlara ilk söylediğimizin… istemeden bulaştırmış olabileceklerinin bir listesini yapmaları olduğunu bilmelisin.Whatever it is you're testing, you should know, or anyone that you may have inadvertently exposed. the first thing we tell people is to make a list of partners.
Neyi test edeceksen et bizim insanlara ilk söylediğimizin… istemeden bulaştırmış olabileceklerinin bir listesini yapmaları olduğunu bilmelisin.We need to make a list, because we need to work out who would fake the Doctor's death, and why.
Bir liste yapmamız gerek. Çünkü Doktorun sahte ölümünü kim ve neden hazırladı öğrenmemiz gerek.Or anyone that you may have inadvertently exposed. Whatever it is you're testing, you should know, the first thing we tell people is to make a list of partners.
Neyi test edeceksen et bizim insanlara ilk söylediğimizin… istemeden bulaştırmış olabileceklerinin bir listesini yapmaları olduğunu bilmelisin.start to make a list of what it is you wish to take with you.
götürmek istediklerinin… bir listesini yapmaya başlamalısın.You know, I'm getting ready to make a run, so if you want to make a list, stuff I could pick up and then.
Ne diyeceğim koşu yapmaya hazırlanıyorum, bir liste hazırlamak istersen alabileceklerimi maddele ve sonra.If the people in Carthage were to make a list of those people that they thought would get to heaven.
Eğer Carthageda yaşayanlar… cennete gitmesi gerekenlerin listesini yapsalar… eminim Bernie If the people in Carthage were to make a list of those people that they thought would get to heaven.
Ve bi liste yapsa cennete gideceklerini sansalar Carthage da birileri olsa.He was paying me to make a list of all the safety violations we got around this place.
Bölgede meydana gelen güvenlik ihlallerinin bir listesini yapmam için para veriyor.Obviously this depends whether you're selling to business customers or consumer customers, but you want to be able to make a list or a column of all the gains that they would get by using your product.
Elbette bu kurumsal müşterilere mi yoksa bireysel müşterilere mi satış… yaptığınıza bağlıdır, ancak ürününüzü kullanarak elde edecekleri kazanımları… bir liste veya sütun halinde sıralamalısınız.During the Andijan Massacre in May 2005, the Israeli Embassy in Tashkent asked Abdurakhmanov to make a lists of Jews"in case there will be a need to airlift people to Israel.
Mayıs 2005te gerçekleşen Andican olayları nedeniyle Taşkentteki İsrail elçiliği Abdurakhmanovdan'' insanların hava yoluyla İsraile taşınması ihtimali nedeniyle'' Yahudilerin bir listesinin oluşturulmasını istemiştir.^ World Jewish Population 2001, American Jewish Yearbook.You need to make a list.
Liste yap benim için.I will have to make a list.
Bir liste yapmak zorunda kalacağım.We will have to make a list.
Bir liste yapmak zorundayız.I want you to make a list.
Bir liste yapmanı.I asked you to make a list.
Sana liste yapmanı söyledim.Okay, we need to make a list.
Tamam, hadi bir liste hazırla.You got to make a list, okay?
Bir liste yapmalısın, tamam mı?Now, I want you to make a list.
Şimdi liste hazırlamanı istiyorum.
