TRYING TO GET IN in Turkish translation

['traiiŋ tə get in]
['traiiŋ tə get in]
içeri girmeye çalıştığını
başarmaya çalışıyordum

Examples of using Trying to get in in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Everyone trying to get in must have a ticket or membership.
İçeri girmek isteyen herkesin ya bileti ya da üyeliği olması lazım.
They're trying to get in, so we need to secure this office.
Buraya girmeye çalışıyorlar. Bizim de ofisi korumamız lazım.
We're the only schmucks trying to get in.
Biz girmeye çalışan tek aptalız.
Still trying to get in your pants.
Hala pantolonundan girmeye çalışıyor.
My whole identity is based on trying to get in her pants.
Benim tüm hayatım onu iç çamaşırına girmeye çalışmak üzerine.
Now every silly tailspinner's trying to get in.
Artık her sonu olan girmeye çalışacaktır.
Curtains closed, sun trying to get in.
Perdeler kapalı, güneş içeri girmeye çalışıyor.
I saw you on the outside, trying to get in.
Disarda seni gordum, girmeye calisiyordun.
Toes should be the guy on the sidelines trying to get in the game.
Toesun kenarda durup maça girmeye çalışması gerekirdi.
He was talking to you trying to get in my head.
Seninle konuşup, benim kafama girmeye çalışıyordu.
Toes should be the guy on the sidelines trying to get in the game.
Toesun sahanın yanında durup maça girmeye çalışması lazımdı.
I'm sick of trying to get in this freak's head anyway.
Bu garabet kafaya girmeye çalışmaktan bıktım.
Something outside trying to get in.
Dışarıdan bir şey, içeri girmeye çalışıyormuş.
I heard someone last night… outside the window, trying to get in.
Dün gece birisini duydum. Camdan içeri girmeye çalışıyordu.
And now trying to get in shape, Ooh, that's wild.
Vahşi. Ve şimdi forma girmeye çalışıyor.
That's wild. And now trying to get in shape.
Vahşi. Ve şimdi forma girmeye çalışıyor.
And they were still outside banging the doors, trying to get in.
İnsanlarsa hâlâ kapıları yumruklayarak içeri girmeye çalışıyordu.
There's thousands of people trying to get in.
Binlerce insan buraya ulaşmaya çalışıyor.
Or a squirrel trying to get in.
Ya da sincap girmeye çalışıyordur.
then they hear Baker at the door trying to get in with his key.
Bakerın kapıda anahtarıyla içeri girmeye çalıştığını duymuş.
Results: 57, Time: 0.0626

Trying to get in in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish