UNEXPLAINABLE in Turkish translation

açıklanamayan
open
clear
obvious
light
openly
specific
manifest
public
explicit
plain
açıklanamaz
open
clear
obvious
light
openly
specific
manifest
public
explicit
plain
açıklanması
open
clear
obvious
light
openly
specific
manifest
public
explicit
plain

Examples of using Unexplainable in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Unexplainable.- Yeah.
Açıklanamaz şeyler.- Evet.
Little Man should be here. Unexplainable?
Açıklanamayan mı dediniz? Küçük Adam da burada olsaydı?
Unexplainable stuff happens all the time in this world.
Dünyada açıklanamaz şeyler hep oluyor.
You are interested in the unknown… the mysterious, the unexplainable.
Bilinmeyenle ilgileniyorsun… gizemli olanla.
Spontaneous human combustion is rare and scientifically unexplainable.
İnsanın aniden alev alması nadir rastlanan ve bilimsel açıklaması olmayan bir olaydır.
Little Man should be here. Unexplainable?
Küçük Adam da burada olsaydı. Açıklanamayan mı dediniz?
Unexplainable? Little Man should be here?
Küçük Adam da burada olsaydı. Açıklanamayan mı dediniz?
What happened to him was horrific and unexplainable.
Ona olanlar dehşet verici ve açıklanamaz şeylerdi.
If you add the increased number of stab wounds and the fact that he slept here to the vivid hallucinations and the unexplainable onset of stuttering,
Artan yara sayısını ve burada uyumasını, açıklanamayan kekeleme başlangıcına
when unexplainable events occur,
uh, açıklanamayan olaylar meydana geldiğinde,
Your family has a whole century of strange deaths, unexplainable behavior, grave robberies,
Ailende tüm yüzyıl boyunca tuhaf ölümler gerçekleşmiş açıklanamaz davranışlar mezar soygunculuğu, kafa kesmeler kayıp
I know only this-- that I have seen terrible, unexplainable things and whatever hand is behind them must be stopped.
Sadece korkunç ve açıklanamayan şeyler gördüğümü biliyorum. Ve bu şeylerin arkasında her ne varsa durdurulması gerek.
Police reports with entire sections blacked out. grave robberies, beheadings, Your family has a whole century of strange deaths, missing persons, unexplainable behavior.
Ailende tüm yüzyıl boyunca tuhaf ölümler gerçekleşmiş… açıklanamaz davranışlar… mezar soygunculuğu, kafa kesmeler… kayıp insanlar… polis raporlarının hepsi karartılmış.
I, your Wizard per ardua ad alta am about to embark upon a hazardous and technically unexplainable journey into the outer stratosphere!
Ben, per ardua ad alta büyücünüz dış stratosfere doğru tehlikeli ve teknik olarak açıklanması imkansız bir geziye çıkmak üzereyim!
Give it a name and a resume. but it's another to pretend that you know the specific thing, You know it's one thing to respect the unexplainable.
Açıklanamayan bir şeye saygı duymak başka… o şeyi biliyormuş gibi yapıp… ona bir isim ve geçmiş vermek başka.
Grave robberies, beheadings, police reports with entire sections blacked out. unexplainable behavior, Your family has a whole century of strange deaths, missing persons.
Ailende tüm yüzyıl boyunca tuhaf ölümler gerçekleşmiş… açıklanamaz davranışlar… mezar soygunculuğu, kafa kesmeler… kayıp insanlar… polis raporlarının hepsi karartılmış.
your Wizard… and technically unexplainable journey… am about to embark!
teknik olarak açıklanması imkansız… bir geziye çıkmak üzereyim!
This is Ridley Kay welcoming all our devoted listeners to another night of strange happenings and unexplainable phenomenon.
Garip olaylar ve açıklanamayan bir fenomen. Bu Ridley Kay sadık dinleyicilerimizi başka bir geceye davet ediyoruz.
Unexplainable behavior, Grave robberies, beheadings, Missing persons, Your family has
Ailende tüm yüzyıl boyunca tuhaf ölümler gerçekleşmiş… açıklanamaz davranışlar… mezar soygunculuğu,
your Wizard per ardua ad alta, and technically unexplainable journey!
teknik olarak açıklanması imkansız… bir geziye çıkmak üzereyim!
Results: 99, Time: 0.0387

Top dictionary queries

English - Turkish