UNEXPLAINED in Turkish translation

[ˌʌnik'spleind]
[ˌʌnik'spleind]
açıklanamayan
open
clear
obvious
light
openly
specific
manifest
public
explicit
plain
açıklanamaz
open
clear
obvious
light
openly
specific
manifest
public
explicit
plain
açıklanamamış
open
clear
obvious
light
openly
specific
manifest
public
explicit
plain
açıklanmamış
open
clear
obvious
light
openly
specific
manifest
public
explicit
plain

Examples of using Unexplained in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Some things are better left unexplained.
Bazı şeylerın açıklanmaması daha iyidir.
Unexplained violence reported among colonists.
Kolonistler arası açıklanmayan şiddet rapor edildi.
All freak accidents… put down as acts of providence… all unexplained.
Hepsi de tuhaf kazalardı. Hepsi de mücbir sebep denilerek açıklanmadan kapandı.
So many of the cases you investigate are left unexplained.
Araştırdığınız birçok dava'' Açıklanamıyor'' olarak bırakılmış.
The Hermes disaster remains unexplained.
Hermes felaketi henüz açıklanamadı.
The unexplained disappearance of Miss Zara Knight, in Marseilles.
Yılında, Marsilyada bayan Zara Knightın, açıklığa kavuşturulamayan kayboluşu.
This difference remains unexplained.
Bu farklılık hala açıklanamamıştır.
Said girl exerts unexplained control over war machines we bought on the black market.
Karaborsadan aldığımız savaş makinaları üzerinde açıklanmayan bir kontrolü var.
The cause of his death remains unexplained.
Ölüm sebebi açıklanmadı.
Churchill's strange reaction to this remains unexplained.
Churchillin bu tuhaf tepkisi açıklanamamıştır.
Why the alleged ship-jacker changed direction is still unexplained.
Gemiyi kaçırdığı iddia edilen zanlının neden geri döndüğü ise hala açıklanmış değil.
Why the alleged ship-jacker changed direction is still unexplained.
Gemi hırsızının neden yön değiştirdiği ise hala açıklanmadı.
Investigators found tens of thousands of unexplained dollars in his account.
Soruşturmayı yürütünler hesabında onbinlerce dolar bulmuşlar.
Observing my team's reactions to unexplained phenomena could have been pretty useful.
Ekibimin, beklenmedik olaylara reaksiyonunu gözlemlemek oldukça yararlı olabilirdi.
Unexplained lung collapse and anemia.
Sebebi bilinmeyen akciğer çökmesi ve kansızlık.
The unexplained depletion of frogs originates from this cove.
Bu koydaki ani boşaltma kararı kurbağalardan kaynaklanıyor.
And you also know that I think some things are best left unexplained.
Ayrıca bazı şeylerin açıklamasız kalmasının daha iyi olduğunu düşündüğümü de biliyorsun.
Could have been pretty useful. Observing my team's reactions to unexplained phenomena.
Ekibimin, beklenmedik olaylara reaksiyonunu gözlemlemek… oldukça yararlı olabilirdi.
This unexplained disturbance and the hysteria that it's causing are incredible.
Bu açıklanamayan olaylar, inanılmaz bir kargaşaya neden oluyor.
About a dozen people in Brooklyn have fallen into unexplained comas.
Brooklynde bir düzine insan bilinmeyen bir nedenle komaya girmiş.
Results: 448, Time: 0.0454

Top dictionary queries

English - Turkish