WARNS in Turkish translation

[wɔːnz]
[wɔːnz]
uyarıyor
warns
stimulates
cautions
are urging
a warning
alerts
uyarır
warns
stimulates
alerts
warns
hakkında uyardı
uyarı
warn
fine
alert
fits
follow
okay
obeys
a heads-up
a warning
froward

Examples of using Warns in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
On this bridge," Lorca warns…"life is not a dream.
Hayat bir rüya değildir. Bu köprüde, diye uyarır Lorca.
Lorca warns.
Bu köprüde, diye uyarır Lorca.
That warns my old age to a sepulchre.
Bu türbesi benim yaşlılık uyarır.
In Luke 12:15, the Lord warns us.
Luke 12:15de Tanrı bizi uyarır.
A field radio warns the colonel of any enemy movement.
Bir sahra telsizi, albayı herhangi bir düşman hareketine karşı uyarır.
What Haiti warns us is that rules can be bad because governments are weak.
Haiti bizi şu konuda uyarıyor: yönetim zayıf olduğunda kurallar kötü olabiliyor.
The Imam merely warns… of the danger which menaces us.
İmam sadece bizi tehdit eden… tehlikeye karşı uyarıyor.
The Bible warns"the wicked shall fall by his own wickedness.
İncil uyarır:'' Kötüler, kendi kötülüklerinin kurbanı olacaklardır.'' Meseller 11:5.
God warns you about Himself.
ALLAH kendisi hakkında sizi uyarıyor.
The Bible warns us.
İncil bizleri uyarır.
However, major challenges await, warns Sarajevo publicist Ivan Lovrenovic.
Fakat Saraybosnalı gazeteci İvan Lovrenoviç ülkeyi büyük zorlukların beklediği konusunda uyarıyor.
For the wasps, there is no a Hercule Poirot who warns them.
Arıların onları uyaracak bir Hercule Poirotları yok.
Verheugen Warns EU Against Postponing Decision on Turkey.
Verheugen AByi Uyardı: Türkiye Hakkındaki Kararı Ertelemeyin.
Warns of serious psychopathic tendencies.
Ciddi pisikopatik eğilimler hususunda uyarıyor.
They will move on after Cyrus warns them.
Cyrus onları uyardığında oradan gitmişlerdir.
But Warns can't be reached.
Ama Warnsa ulaşamadım.
He never warns me when he is so I feel like I owe him nothing.
O gelirken beni hiç uyarmıyor. Bu yüzden ona borçlu olduğumu düşünmüyorum.
And Allah warns you of Himself, and Allah is Kind to[His] servants.
Allah, sizi Kendisinden sakındırır. Allah, kullarına karşı şefkatli olandır.
God warns you?
Tanrı seni uyarıyor mu?
SPS warns indigenous viewers that this report contains the name of a deceased person.
SBS olarak yerli izleyicilerimizi uyarıyoruz: Bu haberde vefat etmiş birinin adı geçiyor.
Results: 219, Time: 0.0664

Top dictionary queries

English - Turkish