WHILE I GO in Turkish translation

• ben gidip
• giderken
• gidip
• giderken o neden burada kalıyor ben
• gidiyorum neden o kalıyor da ben
• gidiyorum

Examples of using While i go in English and their translations into Turkish

While I go talk to my dad.
Ben babamla konuşmaya gideceğim.

Stay here while I go get it.
Burada kal. Ben getirmeye gidiyorum.

While I go out gallivanting around town.
Ben gallivanting dışarı giderken kasaba'' etrafında.

Stay here while I go talk to him.
Ben onunla konuşmaya gittiğimde burda kal.

While I go check out the situation.
Gidip çevre yoklaması yapacağım.

Wait here while I go get your coats.
Ben kabanlarınızı almaya giderken burada bekleyin.

Wait here while I go get your jackets.
Ben ceketlerinizi almaya giderken burada bekleyin.

Wait here while I go talk to her.
Gidip ona söyleyeceğim, burada bekle.

Excuse me while I go molest your dessert.
İzninizle tatlılarınıza taciz etmeye gidiyorum.

Now excuse me while I go out there.
Oraya çkp kendimi utandrmam için bana izin ver.

Excuse me while I go answer your door.
Gidip kapını açacağım için kusuruma bakma.

The world goes in reverse while I go forward.
Ben ilerlerken dünya geriye gidiyor.

Excuse me while I go powder my nose.
Kusura bakma burnuma pudra süreceğim.

While I go listen to my Britney Spears records.
Dinlemeye gidiyorum. Britney Spears plaklarımı.

Wait while I go out to have a look.
Bakmak için dışarı çıkıyorum, sen bekle.

Can you stay here while I go grab something?
Bir şey almaya gideceğim de burada kalabilir misin?

You keep the windows covered while I go in.
İçeri girdiğimde pencereleri kapalı tuttun.

Now shut up while I go confront my putative father.
Şimdi çeneni kapat da gidip muhtemel babamla yüzleşeyim.

I bet they score while I go for a piss.
İşemeye gidip gitmemek için bu skora bahis yapmıştım.

Excuse me while I go tell Missy the good news?
Ben Missye iyi haberleri vermeye giderken izin verir misiniz?