Examples of using Geçmeye çalışırken in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Noel döneminde, aralarında İranlı bir kadın ve 12 yaşındaki kızının da bulunduğu üç kişi, Yunanistana gizlice girmek isteyen göçmenlerin favori noktalarından birisi olan oradaki buz gibi soğuk nehri geçmeye çalışırken ölürken, 12 kişi de boğuldu.
Herhangi bir şey geçmeye çalışır ise ezilerek parçalarına ayrılır idi.
Eğer benim adamlarım şu tepeleri geçmeye çalışırsa, iki taraf tarafından da öldürülürler.
Herhangi biri beni geçmeye çalışırsa sonu aynen böyle olur.
Eğer çocuklarınız caddeyi geçmeye çalışırsa, adamlarımızı beklerken bulurlar.
Herhangi birisi geçmeye çalışırsa onu durdur.
Ya şu anda gedikten geçmeye çalışırlar da geçemezlerse?
Birisi köprüyü geçmeye çalışırsa, uyarmadan ateş edin.
O nehri şimdi geçmeye çalışırsak, başımıza her şey gelebilir.
Elbette, iletişime geçmeye çalışırsa.
Her yıl, yüzlercesi, binlercesi kaçak olarak Birleşik Devletlere geçmeye çalışır.
Gizli Servisi iznin olmadan geçmeye çalışırsan seni vururlar.
Herhangi bir hortlak sınırı geçmeye çalışırsa.
Ed herkesi geçmeye çalışırdı, böylece gerçekte bir sorun çıktığında,
Çocukken Deble dalgaları geçmeye çalışırdık ama ben hep içlerine dalardım.
Fakat eğer yalan söylemişse ve başka bir bedene geçmeye çalışırsa bu büyü onu çok farklı bir yere yönlendirecek.
Lauderin hayaleti onun üzerinden geçmeye çalışırsa.
Vakum onu hemen tuzağa düşürecek. Eğer Lauderin hayaleti onun üzerinden geçmeye çalışırsa.
Neredeyse kesinlikle sadece bir kara delik açacağız. Diğer tarafa geçmeye çalışırsak.