Examples of using Gitmesine izin vermeyeceğim in Turkish and their translations into English
{-}
- 
                        Colloquial
                    
 - 
                        Ecclesiastic
                    
 - 
                        Ecclesiastic
                    
 - 
                        Computer
                    
 - 
                        Programming
                    
 
Ben bu elin beni bırakıp gitmesine izin vermeyeceğim.
Gitmesine izin vermeyeceğim.
Ama gitmesine izin vermeyeceğim.
Bu kez gitmesine izin vermeyeceğim.
Evet, Bu olanlarla Dokuz Konfederasyonun gitmesine izin vermeyeceğim.
Tomun tek başına Bostona gitmesine izin vermeyeceğim.
Hayatımın fırsatı geldi, gitmesine izin vermeyeceğim.
Tomun Marynin partisine gitmesine izin vermeyeceğim.
Bu sefer yanlış gitmesine izin vermeyeceğim.
Elden gitmesine izin vermeyeceğim. Beyler, Çin gibi Vietnamın da.
Elden gitmesine izin vermeyeceğim. Beyler, Çinin yaptığı gibi Vietnamın.
Ama onu artık yakaladım ve onun bir daha parmaklarımın arasından kayıp gitmesine izin vermeyeceğim.
Beyler, Çinin yaptığı gibi Vietnamın elden gitmesine izin vermeyeceğim.
Başkomiser Holtun hâlâ kafası bozuk ve daha kötüye gitmesine izin vermeyeceğim.
Sana son rozetimi verdim  küçük hanım ve çöpe gitmesine izin vermeyeceğim.
Sadece seninle yaşamak istiyorum tıpkı rüyadaki gibi… ben bu elin beni bırakıp gitmesine izin vermeyeceğim.
Ama bulduğumda, gitmesine izin vermeyeceğim, çünkü onun gibi birisini bırakırsam, bütün hayatım boyunca bundan pişmanlık duyarım.
Onun gitmesine izin vermeyeceğim.
ben bu şansın gitmesine izin vermeyeceğim.
Halkının gitmesine izin vermeyeceğim.