KONUŞMAYA DEVAM EDERSEN in English translation

you keep talkin
konuşmaya devam edersen
konuşmaya devam edin

Examples of using Konuşmaya devam edersen in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Konuşmaya devam edersen boşalmanı sağlayamam.
I can't make you come if you keep talking.
Konuşmaya devam edersen, olamam.
Not if you keep talking.
Konuşmaya devam edersen, sonraki kurşunu oğlunun kafasına sıkacağım.
If you keep talking, I'm gonna put the next bullet through his head.
Böyle konuşmaya devam edersen ancak.
Only if you keep talking like that.
Konuşmaya devam edersen inmem gerekecek.
If you keep talking, I'm gonna get out.
Böyle konuşmaya devam edersen seni ben geberteceğim, moruk!
If you keep talking, I will kill you, old geezer!
Konuşmaya devam edersen, kafanı patlatırım.
Keep talking, you get your head busted.
Konuşmaya devam edersen engellemeyecek.
You keep talking, it won't.
Eğer onun hakkında konuşmaya devam edersen… bu röportaj burada biter!
And if you want to continue talking about her… then this interview is over!
Ve konuşmaya devam edersen,'' aptal'' ı da eklerim.
And if you keep talking, I'm gonna throw in"stupid.
Konuşmaya devam edersen, kefaletini iptal ettireceğim.
Keep talking, I will have your bail revoked.
Bu şekilde konuşmaya devam edersen, bir dakika içinde sana saldıracağım.
If you keep talking like that, I'm gonna charge you by the minute.
Ama böyle konuşmaya devam edersen.
But if you continue talking like that you force me to.
Benimle böyle konuşmaya devam edersen, şu kapıdan çıkıp gideceğim.
You keep talking to me like that, I'm gonna walk right out that door.
Konuşmaya devam edersen dilini bağlayacağım.
If you keep talking I will bind your tongue.
Konuşmaya devam edersen vurup kırabilirim biraz sonra!
If you keep speaking, I just might!
Konuşmaya devam edersen seni ellerimle boğarım.
Keep talking, I'm gonna put my hands on you.
Konuşmaya devam edersen dans etmeyi bırakırım.
Keep talking, and I'm gonna stop dancing.
Böyle konuşmaya devam edersen ses kutusunu nasıl kaybettiğini öğrenirsin.
Keep talking like that, and you will find out how he lost his voice box.
Böyle konuşmaya devam edersen seni şimdi şuracıkta bırakırım!
Keep talkin' like that and I will leave you here right now!
Results: 118, Time: 0.0334

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English