Examples of using Mutlaka in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Buralarda mutlaka bir ipucu olmalı!
Mutlaka sen ve sana uyanların hepsiyle cehennemi dolduracağım!
Eskilerin nerede olduklarını mutlaka biliyordur. Barmenden.
Evet. O zaman mutlaka gelip seni izlemeliyim.
Eskilerin nerede olduklarını mutlaka biliyordur. Barmenden.
Mutlaka daha iyi bir yolu olmalı. Çok anlamsız.
Şüphe yok ki sen, onları mutlaka doğru yola çağırmadasın.
Dinle beni. Yaptığım filmi sana mutlaka göstermeliyim.
Tanrının sürüsü içinde mutlaka bir kara koyun olur.
Dün gece. Bunları mutlaka Susan Hoffa göstermelisin.
Mutlaka bir şeyler unutuyorum.
Büyük Meydanda mutlaka açık bir bar vardır.
Ben ölürsem, sandığı mutlaka Nicke ulaştır.
Mutlaka bir yolu olmalı.
bunun anlamı da Cameron mutlaka hata yapacaktır.
Ben ölürsem, sandığı mutlaka Nicke ulaştır.
Hadi, mutlaka bir şeyler olmalı.
Barmenden. Eskilerin nerede olduklarını mutlaka biliyordur.
Orası dünyanın tüm güzel kadınlarının mutlaka gittiği yer mi?
Kız ona bayıldığına göre onda mutlaka bir şeyler olmalı.