NORMAL in English translation

normal
sıradan
regular
normal
düzenli
sıradan
olağan
sürekli
muntazam
muvazzaf
devamlı
müdavimlerinden
daimi
ordinary
sıradan
normal
olağan
siradan
alelade
sıra
sıradışı
natural
doğal
doğa
normal
doğuştan
usual
normal
olağan
her zaman
sıradan
bilindik
just
sadece
az önce
yalnızca
yeni
tıpkı
yeter
tam
hemen
biraz
daha yeni
average
ortalama
sıradan
normal
vasat
orta
ortalamasına
averaj
typical
tipik
sıradan
normal
tam
özgü
klasik
işte
standard
standart
normal
sancak

Examples of using Normal in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
James Maydan normal tepki. korkunç. evet.
Standard reaction from James May. Appalling. Yep.
Oldukça normal, komedi şovu diye gelmiştim.
Pretty standard, I thought this was gonna be a comedy show.
Bu… normal şey değil.
This isn't… the standard thing.
Biri bir cinayet işledi. Normal.
someone committed a murder… standard.
Bizi her gün kontrole gelir. Normal prosedürlere göre.
Standard procedure is that he checks in with us every day.
Bunun normal olduğunu biliyorum.
I KNOW IT'S NORMAL.
Elinde güneş şemsiyesiyle havaya sıçrayan normal, heteroseksüel bir adam görüyorum.
I SEE A NORMAL HETEROSEXUAL MAN LEAPING INTO THE AIR WITH A PARASOL.
Çoğu normal yetişkin günde iki, üç kere viyakladığı bir dönemden geçer.
MOST NORMAL ADOLESCENTS GO THROUGH A STAGE OF SQUEAKING TWO OR THREE TIMES A DAY.
Normal, yaşlı bir kadın gibi görünüyor.
SHE SEEMS LIKE A NORMAL OLD WOMAN.
İlk olarak normal sesimle ve sonra da aptalca tiz bir cıyaklama şeklinde.
FIRSTLY IN MY NORMAL VOICE AND THEN IN A KIND OF SILLY HIGH-PITCHED WHINE.
Ellerin normal insan elinin beş katı.
YOUR HANDS ARE 5 TIMES THE SIZE OF A NORMAL MAN'S.
Bu normal işte.
THAT'S NORMAL.
Ne kadar normal olduğumu göstereyim.
AND I will SHOW YOU HOW NORMAL I AM.
Bana oldukça normal biri gibi.
HE LOOKS PRETTY NORMAL TO ME.
Normal kumda dikiliyorsun, bense bataklık kumunda.
NORMAL SAND AND I'M STANDING ON QUICKSAND.
Bana oldukça normal biri gibi geldi.
HE LOOKS PRETTY NORMAL TO ME.
Gördünüz mü? Normal insanlar pizzalarını böyle alır işte.
SEE, THAT'S HOW NORMAL PEOPLE GET THEIR PIZZA.
Bu gayet normal.
THAT'S NORMAL.
Bu bulutlar normal görünmüyor.
THESE CLOUDS DON'T LOOK NORMAL.
Sadece ayakkabımı çıkaracağım ve… ayaklarımın normal olduğunu görecekler.
I will JUST KICK MY SHOES OFF SO THEY will SEE THAT I'M NORMAL.
Results: 23772, Time: 0.045

Top dictionary queries

Turkish - English