NORMAL in Turkish translation

['nɔːml]
['nɔːml]
normal
regular
ordinary
natural
usual
just
average
typical
standard
sıradan
ordinary
just
common
regular
average
normal
casual
mundane
simple
random
normale
regular
ordinary
natural
usual
just
average
typical
standard
normalden
regular
ordinary
natural
usual
just
average
typical
standard
normaldi
regular
ordinary
natural
usual
just
average
typical
standard
sıradanlık
ordinary
just
common
regular
average
normal
casual
mundane
simple
random

Examples of using Normal in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
We're so normal, it's practically boring.
Çok normaliz, bu da aslında çok sıkıcı.
They're mutants. This… this is their new normal.
Onl… Onların yeni normalliği bu. Onlar mutant.
They're mutants. This… this is their new normal.
Onların yeni normalliği bu. Onlar mutant. Onl.
I'm so sorry if that isn't what you consider normal.
Senin normallik anlayışın bu değilse çok üzgünüm.
That's one-twentieth normal, and it's getting worse!
Normalin yirmide biri, daha da kötüye gidiyor!
This is the new normal.
Yeni normalimiz bu.
Atmospheric pressure was 2 kilopascals above normal, ninety-two percent humidity.
Atmosfer basıncı normalin biraz üstünde, Nem oranı% 92.
I'm getting a normal sinus rhythm.
Durum normalleşiyor. Kalp ritmi normal.
Atmospheric pressure was two kilopascals above normal, ninety-two percent humidity.
Atmosfer basıncı normalin biraz üstünde, Nem oranı% 92.
I don't even know what normal is anymore, Richard.
Artık normalin ne olduğunu bilmiyorum, Richard.
Remember this morning when our lives were approaching normal?
Hayatlarımızın normalleşmeye başladığı bu sabahı hatırlıyor musun?
I'm sorry. But otherwise perfectly normal?
Ama onun dışında normalsiniz. Çok üzüldüm?
I'm enjoying the normal lately.
Son zamanlarda normallik hoşuma gidiyor.
But otherwise perfectly normal? Oh, I'm sorry.
Ama onun dışında normalsiniz. Çok üzüldüm.
And normal.- They are.
Güvenilir ve normaller. -Öyleler.
They are. And… And responsible and normal.
Güvenilir ve normaller. -Öyleler.
Cause you are normal. You can be normal.
Çünkü zaten normalsin. Normal olabilirsin.
You can be normal. Cause you are normal.
Çünkü zaten normalsin. Normal olabilirsin.
Well, normal is… Relative, right? You know?
Normallik görecelidir, değil mi?
I'm not… I'm not normal. Of course you're normal.
Tabii ki normalsin. Normal değilim.
Results: 18725, Time: 0.0474

Top dictionary queries

English - Turkish