NORMAL GUY in Turkish translation

['nɔːml gai]
['nɔːml gai]
normal biri
normal person
normal guy
regular guy
a regular person
normal one
a normal man
sıradan biri
ordinary person
just anyone
regular guy
an ordinary man
commoner
a regular person
common man
the average person
a normal person
an ordinary guy
normal bir adamın
normal birini
normal person
normal guy
regular guy
a regular person
normal one
a normal man
normal biriyle
normal person
normal guy
regular guy
a regular person
normal one
a normal man

Examples of using Normal guy in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I know.- I thought you were a normal guy.
Biliyorum.- Normal bir adam olduğunu sanıyordum.
A normal guy would have taken a leave of absence. Something.
Normal biri olsa mazeret izni falan alırdı.
I-I thought you were a normal guy.- I know.
Biliyorum. -Senin normal bir adam olduğunu.
He seemed like a normal guy.
Normal biri gibi görünüyordu.
I know.- I-I thought you were a normal guy.
Biliyorum. -Senin normal bir adam olduğunu.
Frank, you look like a normal guy, but he's not… are you.
Frank, normal biri gibi görünüyorsun, ama değilsin.
I-I thought you were a normal guy.- I know.
Senin normal bir adam olduğunu Biliyorum.
Frank, you look like a normal guy, but he's not.
Frank, normal biri gibi görünüyorsun, ama değilsin.
I know.- I-I thought you were a normal guy.
Senin normal bir adam olduğunu Biliyorum.
Normal guy.
Oldukça normal biri.
Won't people on TV talk about how your boyfriend is just a normal guy?
TVdeki insanlar erkek arkadaşının normal biri olmasına laf etmeyecek mi?
Just like you want to be. A normal guy.
Tıpkı senin istediğin gibi normal biri.
You need the, uh, normal guy that can show up to the birthday party.
Doğum günü partine gelebilecek normal bir adama ihtiyacın var senin.
If I can meet a normal guy, maybe.
Normal bir adamla tanışabilirsem, olabilir.
If I can meet a normal guy, maybe.
Normal birisiyle tanışabilirsem, belki.
She needs a nice, normal guy.
Onun iyi, normal birine ihtiyacı ar.
One who will put up with you. Find some normal guy.
Seni destekleyecek başka bir normal adam bul.
She needs a nice, normal guy, not a guy who collects marionettes.
Onun iyi, normal birine ihtiyacı ar. Kukla koleksiyonu yapan birine değil.
Look, Rammy, I'm engaged to a nice, normal guy.
Dinle, Rammy. Tatlı, normal bir adamla nişanlıyım.
When he first moved in he was just a pleasant, normal guy.
Buraya ilk taşındığında nazik ve normal biriydi.
Results: 143, Time: 0.0549

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish