ORTADAN YOK in English translation

disappear
yok
kayboluyor
görünmez
kaybolmak
ortadan kaybol
yokolmak
vanished
yok
kayboluyor
kaybolduğunu
ortadan kayboldu
kaybolan
ortadan yok
kayıplara
disappeared
yok
kayboluyor
görünmez
kaybolmak
ortadan kaybol
yokolmak
disappearing
yok
kayboluyor
görünmez
kaybolmak
ortadan kaybol
yokolmak
vanish
yok
kayboluyor
kaybolduğunu
ortadan kayboldu
kaybolan
ortadan yok
kayıplara

Examples of using Ortadan yok in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Zaman makinesi değil… ama onları ortadan yok edecek bir şey.
Not a time machine, but something that can make them disappear.
Samuel Aboah kaçmış. Ortadan yok olmuş.
Samuel Aboah is gone, disappeared.
Düşünüyordum da… bu kurbanları nasıl hiç iz bırakmadan ortadan yok ediyordu?
How did he make those victims disappear without a trace? I was thinking?
Komşu köydeki bütün yahudiler ortadan yok olmuşlar.
All the Jews from a nearby village have disappeared.
Sanki hiç var olmamışsın gibi. Ortadan yok olacaksın.
It will be as if you had never existed. You will disappear.
Marcel ve Davina ortadan yok oldu.
Marcel and Davina have disappeared.
Şimdi sihirli bir değnek bulup seni ortadan yok edeceğim.
Now, I take the magic wand, and you will disappear.
Daltou biz gönderdik ama ortadan yok oldu.
Look, Dalton sent for us, but he's disappeared.
İşverenim ve benim sunduğumuz hizmetlerden biri de… insanları ortadan yok etmek.
One of the services my employer and I provide is to make people disappear.
General Hammond, mülteciler… ortadan yok oldu efendim.
General Hammond, sir, the refugees… they have disappeared.
Affedersiniz. İstediğim sürece parayı ortaya çıkarabilir ya da ortadan yok edebilirim.
I can get money to show up or disappear as I want. Excuse me.
Affedersiniz. İstediğim sürece parayı ortaya çıkarabilir ya da ortadan yok edebilirim.
Excuse me. I can get money to appear or disappear as I want.
Ortadan yok olabiliriz.
WE CAN DISAPPEAR.
Peşin olarak ödeme yapıp ortadan yok olan ilk kişi olacak.
He would be the first one who pays in advance and then disappears.
Ava ortadan yok olsun istiyorlar.
They wanna make sure Ava disappears.
Ortadan yok olmadan önce verdi.
He gave it to me before he disappeared.
Ortadan yok olduğum için özür dilerim.
I'm sorry I disappeared.
Ortadan yok olacaksın ve her şey bitecek.
You will just vanish, and that will be it.
Ortadan yok olacak, John.
He will have vanished, John.
Babam ortadan yok olmayı böyle başardı.
This is how my dad managed to disappear.
Results: 138, Time: 0.0295

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English