Примери за използване на Bir at на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bana bir at ver ve yolun diğer tarafına bak… bu senin için.
Aslında ona bir at borçluyum.
Evet, bir inek, bir at, bir yak… ve tavuklar.
Да, крави, коне, якове… и пилета.Herhalde pencerenin hemen altında bir kaç at vardır?
Önceki atından daha iyi bir at alıp gelirim.
Как по-добре да опознаем новия си кон.Bana bir at getir!
Доведете ми коня!Bu eve karşılık Contentiondaki bir at sürüsü için teklif aldım.
Предложиха ми да заменя тази къща за стадо коне в Контеншън.Bu bir köpek değil. Bu bir at.
Това не е куче, а кон.İpek bir adam ve bir at arasında fark edilemez.
Силк не виждаше разлика между човека и коня.Bir çift at almak istiyorum.
Бих искала да купя чифт коне.o bir at değil eşşekti''.
Не беше кон, а магаре".Bana bir at ver, lanet olası!
Доведи ми коня, по дяволите!Evin etrafındaki arazide bir at var.
На полето има коне.O da zekice bana sizin bahis oynayacak bir at seçtiğinizi söyler.
И той ще каже някакъв гениален начин да изберете за кой кон да заложите.Burada, Fransadaki Peche-Merle mağaralarında, muhteşem bir çift at resmi yaptılar.
Тук, в пещерата Пеш-Мерл във Франция, праисторическият художник е изрисувал два прекрасни коня.Öylece gökkuşağının üzerinden uçabilen ve kafasında dev bir çivi olan bir at resmi çizdim.
Просто рисувах коне, които летят под дъгата и имат рога на главите.Peki öyleyse demek ki yattığın yerde bir at ölüyor.
Значи до леглото има умиращ кон.Bulutlar ve diğerleri, bunlar bir at için önemli değildir.
Облаци и такива неща не значат нищо за коня.Bir at, bana bir at getir!
Кон, доведи ми коня!Native Dancer bir at.
