Примери за използване на Bir geleceğim на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Böyle bir hayatta, bir geleceğim yok.
Üzücü tarafı ise gerçek bir geleceğim olmayacak.
İşim yok, bir geleceğim yok.
Yani, tabii, bu kadınla harika bir geleceğim olabilirdi, ama sen, benim dostum.
Francis ile bir geçmişim, bir geleceğim var ve bu bir andan daha büyük.
Ben oğlum için parlak bir geleceğim olmasını istiyorum.
Sonra o bana fast food endüstrisine gimeyi düşünmediğim sürece bir geleceğim olmadığını söyledi.
Ve şu an gerçekten çok ama çok önemsediğim biriyle bir geleceğim olabilir. Sadece hepsini unutmak istiyorum.
Hayatıma bir bak, dandik bir indirim mağazasında çalışıyorum kötü ruhları çağıran bir kitabım var ama tüm bunlar olmadan önce bir geleceğim vardı.
Geleceğimin parlak gözükmediğini'' söyledi, fakat'' Ben oğlum için parlak bir geleceğim olmasını istiyorum'' 2005 de çektiğim bu fotoğraf.
Bu işi gerçekten istiyorum Bay Napoli ne yaptığımı söylersem beni kovacağınızı biliyorum ama burada bir geleceğim olmasını çok isterim ve itiraf anıyla bunların hepsini kaybetmek istemiyorum.
Sen sabahın beşinde idare eder güzellikteki banliyö evinde idare eder güzellikteki taşralı karınla uyuduğun sırada ben buradaydım ve seninki gibi bir geleceğim olmaması için çalışıyordum.
Waldorf Tasarımın bir geleceğinin olmasının tek nedeni onun için kendiminkinden vazgeçmiş olmam.
Beraber bir geleceğiniz olacağını… düşünen bir erkeğin kalbini kıracaksın.
Bir geleceğiniz olabilir gibi.
Bir geleceğimiz olduğunu sanmıştım.
Türkiye yakın bir gelecekte AB üyesi olamaz.
Eğer oğlunla bir geleceğin olsun istiyorsan, şimdi gitmelisin.
O halde bir gelecekleri olmayacağından emin olmalıyım.
Üstelik uzak bir gelecekten de bahsetmiyorum.