Примери за използване на Davanın на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Mr. Monk, Davanın nasıl gittiğini merak ediyoruz.
Warren Komisyonu bu davanın çocuk oyuncağı olduğunu sandı.
O yüzden bu davanın üstünün örtüleceği konusunda endişelenmene gerek yok.
Teğmen, bu davanın sizin için ne ifade ettiğinin farkındayım.
Ve, gerçekte beyler, cinayet bu davanın konusu değildir.
Hangi davanın sonuçlanacağını bilir.
Bu davanın içindeki konuşmacıya ilham verdiğini fark ettim.
Sana davanın kapandığını söylemiştim.
Hayır, önce davanın konusunu bilmem gerekiyor.
Bu davanın peşinden gitme nedenim bu değil.
Başlangıçta davanın en az iki yıl sürmesi bekleniyordu.
Taraflar anlaşmalarla davanın görüleceği yer mahkemesini belirleyebilir.
Tek dediğim 20 davanın pek bir anlamı yok.
O halde eminim ki davanın şimdi kapandığını biliyorsundur!
Başsavcı davanın hemen sonuçlanmasını istiyor.
Bu davanın gerçekten kapanmasını istiyorsun, değil mi?
O zaman davanın hiçbir zaman mahkemeye gitmediğini de biliyorsunuz.
Davanın yıl sonundan önce sonuçlanması beklenmiyor.
Bu davanın senin için ne kadar zor olduğunu düşünüyordum.
Davanın ne ilgili olduğunu merak ediyorum.