Примери за използване на Izin veren на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ve bunun olmasına izin veren ülkeyi.
Beyaz adamın gelip bizi kullanmasına izin veren halkımız mı?
Öğrencilerin katılımına izin veren.
Onun için ailemizi terk etmesine izin veren sendin.
Endişe etme, içinde hala üçlü oyunlara izin veren bir madde var.
Diyot, elektriğin yalnızca bir yönde akmasına izin veren elektronik bir bileşendir.
Ya da kilisenizi aramamıza izin veren bu rıza belgesini imzalayarak herkesin işini kolaylaştırabilirsiniz.
O, sadece ara sıra yüzümü kasık arasına daldırmama izin veren ve bana her dâim kötü davranan bir kız.
Bu biraz hayalkırıklığı değil mi, Profesör? Aslında 27 kişinin gözü önünde ölmesine izin veren bir doktor için emniyet teşkilatında düşük seviyeli bir işe girmiş olman daha iyi.
Piperine biber derhal tüm besin almak vücudunuzun izin veren bir metabolik eylemi harekete geçirir Curcumin 2000.
Krala kölelik adına böyle bir şeyin olmasına izin veren adamın pislik olduğunu düşünüyor ve ben de haksız olup olmadığını merak ediyorum.
Hükümet, Pazar günleri çalışmaya sadece yaz aylarında ve sadece önde gelen turistik bölgelerde izin veren yasayı Ağustos ayında kabul etmişti.
Bu, herhangi bir cilt fototipinde sarı saçlarla çalışmanıza izin veren bir çeşit fotoepilasyon.
Deneyimlerinizin, daha düşük titreşimleri olan ruhların sizinle birleşmesine izin veren Çekim Yasasının sonuçları olduğunu anlayın.
Buna ek olarak, size ağır mücadele sonuçlarını hesaplamak için izin veren bir hesap makinesi kullanabilirsiniz.
Birkaç gün sonra ise Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz el Suudun, ülkedeki kadınların araç kullanmasına izin veren bir kararnameye imza attığı bildirildi.
Daha iyi geri dönüşüm oranlarına izin veren plastiklerin kullanımını teşvik etmek ve ambalaj malzemelerinin karmaşık kombinasyonlarını ortadan kaldırmak ya da değiştirmek.
Ek olarak geçen yıl, İç Güvenlik Bakanlığı, sosyal medya bilgilerinin göçmenlerin resmi kayıtlarına dahil edilmesine izin veren yeni bir kural getirdi.
Orada nasıl oturursun? ve bunun ona olmasına izin veren Tanrıya dua edersin?
Jagland,'' Konuların hassasiyetini kabul ediyorum…[ fakat] birisinin bu ve şu adı kullanmasına izin veren ben değilim.