YAŞLI - превод на Български

стар
eski
star
ihtiyar
starr
bayat
yaşlı
yaşlandım
възрастен
yetişkin
olgun
büyük
yaşlı
erişkin
дърта
yaşlı
seni yaşlı
ihtiyar
eski
старец
ihtiyar
moruk
yaşlı
babamın
adam
bunak
старейшина
yaşlı
ihtiyar
şef
elder
остаряла
modası geçmiş
eski
yaşlı
yaşlanmış
eskimiş
старица
yaşlı
yaşlı bir kadın
kadını
bir kocakarı
kadın
bir bayan
стара
eski
star
ihtiyar
starr
bayat
yaşlı
yaşlandım
стари
eski
star
ihtiyar
starr
bayat
yaşlı
yaşlandım
старата
eski
star
ihtiyar
starr
bayat
yaşlı
yaşlandım
възрастна
yetişkin
olgun
büyük
yaşlı
erişkin
възрастни
yetişkin
olgun
büyük
yaşlı
erişkin
възрастните
yetişkin
olgun
büyük
yaşlı
erişkin
старци
ihtiyar
moruk
yaşlı
babamın
adam
bunak
дърто
дърти
старецът
ihtiyar
moruk
yaşlı
babamın
adam
bunak
старче
ihtiyar
moruk
yaşlı
babamın
adam
bunak

Примери за използване на Yaşlı на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Ben yaşlı görgüsüz birisiyim fakat Mercedese bişeyler sormalıyım.
Аз съм един старец без обноски, но трябва да попитам нещо Мерседес.
Yaşlı domuz.
Дърта свиня.
Onun iradesine bile Yaşlı için, güçlü.
Има силна воля, дори за Старейшина.
Geridekiler arasında kalan yaşlı bir kadın dışında, Lut u ve ailesinin hepsini kurtarmıştık.
Освен[ жена му-] една старица, която бе сред оставащите.
Bu şeyler beni çok… yaşlı hissettiriyor.
Всичко това ме кара да се чувствам толкова… остаряла.
Seni yaşlı piç!
Ти, дърто копеле!
Bu yaşlı adamların hepsi bizim. Afrikada savaşı yaratan kişiler.
Защото имаме всички онези старци, които създават войни в Африка.
Şu yaşlı serseri gibi konuşuyorsun.
Говориш като оня дърт негодник.
Ben Yaşlı.
Аз съм Старейшина.
Yaşlı sürtük!
Дърта кучка!
Selamlar, herkese. Yaşlı Jeffin dün gece çektiğim fotoğrafına bakın.
Хора, вижте снимката, която взех снощи от старец наиме Джеф.
Yaşlı bir teyze kartel parasına bakıcılık yaparken öldü.
Някаква старица умира, докато пази пари на картел.
Hamileyim ben. Yaşlı değil.
Аз съм бременна, а не остаряла.
Yaşlı tavuslar!
Дърти кокошки!
Bu yaşlı hippi bana şişman mı dedi?
Това дърто хипи не ме нарече дебел току-що?
Yaşlı got.
Дърт задник.
Kimileri yaşlı doğar, kimileri genç ölür.
Едни умират млади, други се раждат старци.
Sana l Yaşlı olunca geçti her şeyin biliyorum.
Знам всичко през, което трябваше да минеш, когато станах Старейшина.
Yaşlı cadı bekle!
Дърта вещице, почакай!
Yaşlı, topal Franki, hatta Dzurilla ve Kamenickyi bile orada gördüm.
Дори видях куция старец Франк там, дори Дзурила, и Каменицки.
Резултати: 5804, Време: 0.0618

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български