Примери за използване на Yaşlı на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ben yaşlı görgüsüz birisiyim fakat Mercedese bişeyler sormalıyım.
Yaşlı domuz.
Onun iradesine bile Yaşlı için, güçlü.
Geridekiler arasında kalan yaşlı bir kadın dışında, Lut u ve ailesinin hepsini kurtarmıştık.
Bu şeyler beni çok… yaşlı hissettiriyor.
Seni yaşlı piç!
Bu yaşlı adamların hepsi bizim. Afrikada savaşı yaratan kişiler.
Şu yaşlı serseri gibi konuşuyorsun.
Ben Yaşlı.
Yaşlı sürtük!
Selamlar, herkese. Yaşlı Jeffin dün gece çektiğim fotoğrafına bakın.
Yaşlı bir teyze kartel parasına bakıcılık yaparken öldü.
Hamileyim ben. Yaşlı değil.
Yaşlı tavuslar!
Bu yaşlı hippi bana şişman mı dedi?
Yaşlı got.
Kimileri yaşlı doğar, kimileri genç ölür.
Sana l Yaşlı olunca geçti her şeyin biliyorum.
Yaşlı cadı bekle!
Yaşlı, topal Franki, hatta Dzurilla ve Kamenickyi bile orada gördüm.