Примери за използване на Zalim на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bunca yıldan sonra, bu kadar zalim olabilmen beni hâlâ şaşırtıyor.
Zalim küçük hobbitsler.
Bilmem… bazen zalim oldugumu dusunuyorum!
Elbette ki zalim değilim.
Karısı da zalim.
Verdiğim örnek'' Hoşça kal zalim dünya'' ydı.
Oldukça zalim bir cezaydı.
O zalim kılıçlardan ürkmek bilmeyiz, Çok daha keskinken bizim cesaretimiz.
Zalim olmadığını söylüyorsun fakat sana ne zaman ihtiyaç duysam beni reddediyorsun.
Gecenin başlangıcı olarak ilk maçımızda iki kafalı zalim Twin Cities var!
Zalim ve görülmedik bir cezayla?
Kızlar zalim olabilirler.
Zalim kader tam Serena van der Woodsen âşık olurken Blair Woldorf çöküyor.
Oğlanlar zalim olabiliyorlar, değil mi?
Çünkü o zalim biri.
Çünkü oranın halkı zalim oldular.''.
Oh, zalim kaderim, dün gibi hatırlıyorum.
Zalim krallar?
Dünya, zalim bir yer olmuştu.
İnsanları birbirine düşürmek bizi zalim yapar ve duyarsızlaştırır--.