Examples of using Checking in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Keep checking for Rifki.
Dearing did some checking.
And checking the box takes effort.
Ve kutucuğu işaretlemek çaba gerektirir.Checking the towels.
Havlulara bakıyorum.This morning. You put $3,000 in your wife's checking account.
Nothing. I'm just… checking in.
Seni yokladım. Sadece, Hiç.It's worth checking Sarkisian's e-mails for his intimidating comments.
Might be worth checking into.
Bakmaya değer bir yer olabilir.Spell checking Options.
I have been doing some checking.
What are you doing? Checking the passenger list.
Ne yapıyorsun? Yolcu listesine bakıyorum.He's opening checking accounts at various banks What he's doing is.
İlk yaptığı bankalarda çek hesabı açtırmak.Automatic Spell Checking.
Otomatik yazım denetimi.Based on the arts-and-crafts trace you found on the vic, I did some checking.
Kurbanın üzerinde bazı çocuk boyamaları bulduğunuzu duydum ve biraz araştırma yaptım.Just his way of checking in with the house once a year.
Senede bir evini denetleme tarzı işte.I'm checking up on you.
Nasıl olduğuna bakmaya geldim.I started checking out basketball courts near the campus.
Kampüsün yakınındaki basketbol sahalarını incelemeye başladım.Checking apartments in Malmo.
Malmöde daire bakıyorum.Nothing. I'm just… checking in.
Sadece, seni yokladım. Hiç.He's opening checking accounts at various banks What he's doing is.
Çeşitli bankalarda. Adamın yaptığı çek hesapları açmak.
