COMBATING in Turkish translation

['kɒmbætiŋ]
['kɒmbætiŋ]
mücadele
fight
struggle
combat
battle
challenge
dispute
compete
tackle
contend
savaşan
fight
war
battle
combat
mücadelede
fight
struggle
combat
battle
challenge
dispute
compete
tackle
contend
mücadeleye
fight
struggle
combat
battle
challenge
dispute
compete
tackle
contend

Examples of using Combating in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
In addition, he has been believed to be anti-drug ambassador in Asia as well as the ambassador of MTV EXIT in combating human trafficking.
Buna ek olarak, o, anti-ilaç Asya Büyükelçisi yanı sıra insan ticaretiyle mücadelede'' MTV EXIT'' elçisi olarak güvenilir olmuştur.
Combating hostile aliens is one thing,
Düşman yaratıklarla savaşmak ayrı bir şey,
Secondly, we should strengthen and professionally train the responsible bodies combating corruption, and thirdly,
İkinci olarak yolsuzlukla mücadeleden sorumlu organları güçlendirmeli,
As I can the demands of writing a novel or combating terminal disease, or building a house.
Tıpkı bir roman yazma, ya da ölümcül bir hastalıkla savaşma ya da temelden bir ev yapma taleplerini takdir ettiğim gibi.
In 1918 its name was changed, becoming All-Russian Extraordinary Commission for Combating Counter-Revolution, Profiteering and Corruption.
Yılında ismi biraz değiştirildi ve Bütün Rusyanın Karşı Devrimle, Vurgunculuk ve Rüşvetle Savaşma Fevkalade Komisyonu olarak değiştirildi.
During the Six-Day War on June 5, 1967, with seven brigades under his command known as Central Command, Narkiss was responsible for combating any possible Jordanian offensive.
Haziran 1967de emri altında yedi tümenle Altı Gün Savaşı boyunca olası Ürdün saldırılarına karşı savaşmakla görevlendirildi.
Our keynote speaker is from the forefront of the fight and search for a cure. To begin our conference on combating the Drakh plague.
Drakh vebasıyla mücadele konulu konferansımıza başlarken… açılış konuşmasını, mücadelenin öncülerinden biri yapacak.
And resolute change in policy for combating drug trafficking. to inform everyone of the Mexican government's radical.
Radikal politika değişimine gittiğinden haberdar etsinler. herkesi Meksika hükümetinin uyuşturucu trafiği ile savaşmada.
Parvanov reiterated his proposal for the establishment of an independent service on combating corruption, stressing that old methods cannot yield qualitative results.
eski yöntemlerin nicel sonuçlar vermediğini vurgulayarak, yolsuzlukla mücadeleyle görevli bağımsız bir teşkilat kurulması yöündeki önerisini yineledi.
The media and combating parties, in counting the casualties,
Medya ve çatışan taraflar, ölenleri sayarken,“ savaşan”
The United States will be a close partner in combating crime in the country, Pardew said after
İçişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Boyko Borissovla son yaptığı görüşmenin ardından Pardew,
particularly in four new areas of co-operation: Combating extra-legality and undertaking tax reform;
görüştü: Hukuk dışılıkla mücadele ve vergi reformunu gerçekleştirme;
Combating terrorism and improving border security will top the agenda of Bulgaria's one-year chairmanship of the OSCE. Foreign Minister Solomon Passy,
Bulgaristanın bir yıl sürecek AGİT dönem başkanlığı süresince gündemin başında terörle mücadele ve sınır güvenliğinin artırılması yer alacak.
The new unit arose because of"internal needs, since it is apparent that Macedonia needs such a unit as a police support in combating terrorism," said Defence Minister Vlado Buckovski.
Savunma Bakanı Vlado Buckovski yeni birimin,'' Makedonyanın terörle mücadelede polise yardım edecek böyle bir birime ihtiyaç duyduğu aşikar olduğundan, iç gereksinimlerden ötürü'' meydana çıktığını söyledi.
the Albanian National Strategy for Combating Trafficking in Human Beings(2005-2007),
Arnavutluk Ulusal İnsan Kaçakçılığıyla Mücadele Stratejisi( 2005-2007)
Bulgaria and Romania made some progress in combating corruption and organised crime,
Avrupa Komisyonu( AK) 8 Şubat Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Bulgaristan ve Romanyanın yolsuzluk ve organize suçla mücadelede bir miktar ilerleme kaydettiğini,
The other measures cover areas such as the creation of joint investigation teams, common definitions of terrorist crimes, combating money laundering and the introduction of so-called biometric identifiers-- fingerprints and iris scans-- on passports.
Diğer önlemlerse şöyle: ortak soruşturma ekiplerinin kurulması, terör suçlarının ortak tanımlamaları, kara para aklamayla mücadele ve pasaportlara biyometrik tanımlayıcılar adı verilen parmak izi ve gözbebeği taramalarının eklenmesi.
is many times more potent than malathion, an insecticide used in combating the Mediterranean fruit fly(Med-fly) and West Nile Virus-transmitting mosquitoes.
Akdeniz meyve sineği ve Batı Nil Virüsü yayan sivrisineklerle mücadelede kullanılan bir böcek ilacı olan malathiondan çok daha güçlüdür.
fighting terrorism, combating anti-semitism, and promoting peace in the Middle East.
anti-semitizm ile mücadele ve Ortadoğuda barışın sağlanmasına destek verme.
The January 20th report was adamant that all Balkan countries must do a better job of fighting for property rights as well as combating corruption, if overall economic progress is to be made.
Ocak tarihli raporda, ekonomik alanda ilerleme kaydetmek istiyorlarsa tüm Balkan ülkelerinin mülkiyet hakları için savaşmanın yanı sıra yolsuzlukla mücadelede daha iyi bir performans göstermeleri gerektiği öne sürüldü.
Results: 84, Time: 0.0559

Top dictionary queries

English - Turkish