CONTINUE TO DO in Turkish translation

• yapmaya devam

Examples of using Continue to do in English and their translations into Turkish

It's obvious that by alienating Riker, you alienate Baran and yet you continue to do so.
Açıkça ortada ki Riker seni Baran dan uzaklaştırıyor. Ve sen bunu yapmaya devam ediyorsun.

Istog ranks as one of the four best municipalities on standards implementation, but we have to continue to do better.
Jessen-Petersen,'' Istog, standartların uygulanmasında en iyi dört belediye arasında yer alıyor ancak daha iyisini yapmaya devam etmek zorundayız.

of the Lord and the grace of God, and continue to do great things in Jesus' name! go out into the world!
dünyaya açılın… ve İsanın adına iyi şeyler yapmaya devam edin!

of the lord and the grace of God, and continue to do great things in Jesus' name!
dünyaya açılın… ve İsanın adına iyi şeyler yapmaya devam edin!

the grace of god, go out into the world and continue to do great things in Jesus' name!
dünyaya açılın ve İsanın adına iyi şeyler yapmaya devam edin!

The award has been granted to İMC TV cameraperson Refik Tekin on behalf of all press labourers who continue to do their duties despite all pressure, verbal and physical assaults they have been exposed to..
İMC TV kameramanı Refik Tekin, halkın haber alma, gerçekleri öğrenme hakkı adına, uğradığı her türlü baskıya, sözlü ve fiziksel saldırıya rağmen görevini yapmaya devam eden basın emekçileri adına ödüle değer görüldü.

I hope Tom continues to do so.
Tomun öyle yapmaya devam edeceğini umuyorum.

I don't think there's any point continuing to do that.
Bunu yapmaya devam etmenin bir yararı yok bence.

So I continued to do their work.
Ben de işlerini yapmaya devam ettim.

One is that continuing to do the same thing and expecting a different
Biri, aynı şeyi yapmaya devam edip farklı sonuç beklemek,

To continue to do nothing.
Hiçbir şey yapmamaya devam edeceğim.

I will continue to do that.
Bunu yapmaya devam edeceğim.

I will continue to do this.
Bunu yapmaya devam edeceğim.

And will continue to do this.
Ve böyle yapmaya devam edeceğim.

Please continue to do so.
Lütfen böyle devam et.

And continue to do so.
Kutsamaya da devam ediyor.

We must continue to do so.
Öyle yapmaya devam etmeliyiz.

I can continue to do so.
Bunu yapmaya devam edebilirim.

And will continue to do so.
Ve böyle yapmaya devam edeceğim.

I will not continue to do nothing.
Hiçbir şey yapmamaya devam edemem.