COORDINATING in Turkish translation

[ˌkəʊ'ɔːdineitiŋ]
[ˌkəʊ'ɔːdineitiŋ]
koordine
coordinate
co-ordinated
koordinasyon
coordination
co-ordination
coordinating
co-ordinating
koordinatlar
coordinate
of co-ordinates
koordineli
coordinate
co-ordinated
koordinasyonundan
coordination
co-ordination
coordinating
co-ordinating
bir eşgüdüm

Examples of using Coordinating in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
A presidential directive gave the F.B.I. the responsibility… of coordinating all counterespionage investigations.
Başkan ìn verdigi bir emir FBIya tüm karşì-casusluk araştìrmalarìnì koordine etme sorumlulugu yüklüyordu.
She was like a wedding coordinating ninja.
Kadın, düğün koordinatörü ninja gibi.
Shep is traveling to exotic locations around the world, coordinating a massive international collaboration.
Shep dünyanın ilginç yerlerine seyahat ederek devasa bir uluslararası çalışmayı koordine ediyor.
Preparing timetables, coordinating the movement of special trains with regular trains.
Tren tarifelerini hazırlıyordun, hususi trenlerle normal trenler arasındaki hareketi düzenliyordun.
events coordinating assistant.
Etkinlik koordinatörü asistanıyım.
City emergency response teams, just in case. P. coordinating.
Her ihtimale karşı şehirdeki acil durum ekiplerini koordine ediyor.
And maybe you can try doing some stunt coordinating.
Belki sen de dublör koordinatörlüğünü denersin.
Coordinating city emergency response teams, just in case.
Her ihtimale karşı şehirdeki acil durum ekiplerini koordine ediyor.
Now, I was only responsible for coordinating the forensic deployment in Michael Farmer's house.
Şimdi, ben yalnızca Michael Farmerın evindeki… adli tıp çalışmalarını koordine etmekten sorumluyum.
Who's in charge of coordinating police forces?
Polisi ve Kolluk Kuvvetlerini kim koordine ediyor?
He's coordinating the wedding, and then we're not going to invite him?
Onu davet etmeyecek miyiz? Düğünü organize ediyor?
Malcolm accepted an invitation from SNCC, the Student Non-Violent Coordinating Committee, to speak in Selma, Alabama.
Malcolm, Şiddete Dayalı Olmayan Öğrenci Koordine Komitesinden( SNCC) aldığı daveti kabul ederek, Selma, Alabamada bir konuşma yaptı.
The party became a member of the Coordinating Council of Patriotic Forces,
Vatansever güçler koordinasyon konseyi üyesi olan parti,
Coordinating multiple botnets using low orbit lon Cannon attacks,
Birden fazla botneti koordine ederek kökten dincilerin ya da beyaz üstüncülerin web
The Space Telescope European Coordinating Facility(ST-ECF), established at Garching bei München near Munich in 1984,
Te Münih yakınlarında Garchingde kurulan Uzay Teleskobu Avrupa Koordinasyon Kurumu( UTAKK/ ST-ECF)
no one noticed… until they began attacking, coordinating, evolving.
Hayvanlar saldırmaya başlayınca kadar koordine şekilde, evrimleşene kadar.
We're still interviewing witnesses and coordinating our efforts with our partners in the federal law enforcement communities.
Hala tanıklarla görüşüyoruz ve Federal güvenlik güçlerindeki ortaklarımızla birlikte çabalarımızı koordineli bir şekilde sürüdürmeye çalışıyoruz.
President Susilo Bambang Yudhoyono appointed Boediono as Coordinating Minister for the Economy during his first cabinet reshuffle in 2005, replacing Aburizal Bakrie.
Devlet Başkanı Susilo Bambang Yudhoyono, Aburizal Bakrienin yerine, 2005 yılında ilk kabine değişikliği sırasında Ekonomi Koordinasyon Bakanı olarak Boedionoyu atadı.
Yeah, and Bauer learned that Novakovich was responsible for ordering and… coordinating Omar Hassan's assassination.
Evet. Bauer, Omar Hassanın suikast emrini verenin ve koordine edenin Novakovich olduğunu öğrenmiş.
Doctor, I have a room full of recordings of your boy here, coordinating, planning, fraternizing with creatures.
Doktor, burdaki oğlunla ilgili bir oda dolusu kayıt var, koordinasyon, planlama, yaratıklarla ahbaplık.
Results: 124, Time: 0.0736

Top dictionary queries

English - Turkish