FINALLY in Turkish translation

• sonunda
• nihayet
• son olarak
• nihayetinde
• nihâyet
• nihayete
• nihayetin

Examples of using Finally in English and their translations into Turkish

He finally sold it to me.- Telfer?
Telfer mi? -Sonunda bana sattı?

Are finally stepping into the light. Tonight, they, like all of us.
Bu gece onlar… tıpkı hepimiz gibi… nihâyet gün yüzüne çıkacaklar.

Back on.- Finally.
Geri geldi. -Sonunda.

Finally. Yeah, finally.
Nihâyet!- Evet, nihâyet.

Finally, our first hit!
Bu ilk vuruşumuz! -Sonunda!

Finally. Yeah, finally.
Evet, nihâyet.- Nihâyet!

You finally tell this woman how you feel.
Neler hissettiğini söyleyeceksin. -Sonunda bu kadına.

We leave in five minutes, Terenzio.- Finally.
Beş dakikaya kalkıyoruz Terenzio. -Sonunda.

Oh, my God.- Finally.- Hi!
Aman Tanrım. -Merhaba. -Sonunda.

Finally, on the night of August 30th 1997.
SONUNDA 30 AGUSTOS 1997 GECESiNDEYiZ.

Finally, on August 30, 1997… Fifteen!
ON BES. SONUNDA 30 AGUSTOS 1997 GECESiNDEYiZ!

Fifteen! Finally, on August 30, 1997.
ON BES. SONUNDA 30 AGUSTOS 1997 GECESiNDEYiZ.

I'm finally learning.
SONUNDA ÖĞRENİYORUM.

Are we finally going to see her?
An8} ONU SONUNDA GÖRECEK MİYİZ?

Finally someone got through to him.
Nihayet biri onu ikna etti.

I can't believe you finally picked a name.
Ben de. -Nihayet bir isim seçtiğine inanamıyorum.

Finally the truth.
NİHAYET GERÇEKLER.

We have a defense alert on the mothership. Finally.
Savunma alarmı. -Nihayet. Ana gemide.

I finally caught you, tail.- Duke.
Duke! -Nihayet seni yakaladım kuyruk.

Duke!- I finally caught you, tail.
Duke! -Nihayet seni yakaladım kuyruk.