GO-BETWEEN in Turkish translation

['gəʊ-bitwiːn]
['gəʊ-bitwiːn]
aracı
vehicle
car
tool
truck
van
vessel
instrument
device
middleman
craft
aracıyım
car
GO-BETWEEN

Examples of using Go-between in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I might know a guy who could help you out-- a go-between.
Size yardımcı olabilecek bir adam biliyor olabilirim bir pezevenk.
You were the go-between for Carlene and Alice.
Carlene ve Alice arasında aracı olmuşsun.
You get a go-between to talk to the agents for you.
Senin için menajerlerle konuşacak bir aracı bul.
Lowry paid us 20,000 in advance. Used a go-between, a banker, guy called David Amelio.
Ödedi. David Amelio adında bankacı bir aracı kullandı.
A banker guy called David Amelio.- Used a go-between.
David Amelio adında bankacı bir aracı kullandı.
Wasn't he with Shaheed's go-between.
Shaheedin yanında pek takılmaz.
I will set you up as a go-between, but remember, to you… it's all about plutonium.
Seni aracı olarak ayarlayacağım ama şunu unutma, senin için… bütün mesele plütonyum.
using Demelza as a go-between.
Demelzayı da aracı olarak kullandı.
I will pick a go-between so we can do what we need to do to get these guys.
Aracıyı ben seçeceğim. Böylece onları haklamak için gereken ne varsa yapabileceğiz.
A manager, a CEO, and a go-between, just like a matchmaker.
Bir yönetici, Bir CEO, ve bir aracı,… yani çöpçatan gibi bir şey.
I'm a threat to the go-between.
Tutuklanınca, beni kiralayanlar için.
For other pregnant addicts who came here for help.― You were acting as a go-between for her… and an adoption agency.
Buraya yardım için gelen başka hamile bağımlılarla olduğu gibi… onunla evlat edinme kurumu arasında aracılık yapıyordunuz.
He was insulated from the leaker by a go-between activist named Onya. No last name.
Videoyu sızdırandan, Onya, soyadını bilmiyoruz isimli bir arabulucu aktivist sayesinde izole olmuş.
Go-betweens, or local muscles, probably more like it.
Daha çok belki arabulucu veya mali destekçi gibi birşey.
And ADL coaches are often used as go-betweens.
Ve ADL koçları genellikle ara bulucu olarak kullanılır.
Go-betweens can easily be replaced.
Arabulucular, kolayca değiştirilebilir.
An8}OLD GO-BETWEEN: A MATCHMAKER.
An8} İHTİYAR ARACI: ÇÖPÇATAN.
He's a… a go-between for.
O, arada kaldı.
One of them has to be his go-between.
Onlardan biri arabulucu olmalı.
It's nice of Joey being the go-between.
Joeyun aracı olması iyi oldu.
Results: 216, Time: 0.0555

Top dictionary queries

English - Turkish