I'M NOT LISTENING in Turkish translation

• dinlemiyorum
• dinlemeyeceğim
• dinlemediğimi
• dinleyemiyorum

Examples of using I'm not listening in English and their translations into Turkish

I'm not listening anymore.
Seni dinlemiyorum artık.

I'm not listening, Frank.
Seni dinlemiyorum Frank.

No, you're talking about puppies, and I'm not listening.
Hayır, yavru köpeklerden bahsediyorsun ve seni dinlemiyorum.

Dennis, I'm not listening to.
Dennis, seni dinlemeyeceğim.

If you're not listening, I'm not listening.
Sen dinlemiyorsan, ben de dinlemiyorum.

I'm not listening, I'm not. I hate you!
Senden nefret ediyorum! Dinlemiyorum, dinlemiyorum.

Then I'm not listening.
O halde seni dinlemiyorum.

Willow. Willow. I'm not listening.
Willow! Willow.- Seni dinlemiyorum.

Don't tell me that, cause I'm not listening.
Bana bunu anlatma, çünkü seni dinlemiyorum bile.

She can ask for whatever she wants, but I'm not listening.
Her şeyi isteyebilir ama ben dinlemiyorum.

Don't tell me that, cos I'm not listening.
Bana bunu anlatma, çünkü seni dinlemiyorum bile.

They're from Milan.- I'm not listening.
Milandan geliyorlar. -Seni dinlemiyorum.

Don't tell me that cos I'm not listening.
Bana bunu söyleme Çünki seni dinlemiyorum.

I'm not listening. That's right.
Aynen öyle. Sizi dinlemiyorum.

That's right I'm not listening.
Aynen öyle. Sizi dinlemiyorum.

Don't tell me that, cause I'm not listening.
Bana bunu söyleme Çünki seni dinlemiyorum.

Don't tell me that, cause I'm not listening.
Bana bunu söyleme Çünkü seni dinlemiyorum.

Coyote, I assure you, I'm not listening.
Coyote emin ol, ben dinlemiyorum.

You can keep talking, but I'm not listening.
Konuşmaya devam edebilirsin ama ben dinlemiyorum.

But this time I'm not listening.
Ancak, bu kez sizi dinlemiyorum.