INABILITY in Turkish translation

• yetersizlik
• acizliği
• yeteneksizliği
• edememe
• behavior
• beceriksizliğinin
• yetersizliği
• yetersizliğini
• yetersizliklere
• acizliğini

Examples of using Inability in English and their translations into Turkish

Your inability and unwillingness.
Sizin acizliğiniz ve isteksizliğiniz yüzünden denizciler.

The inability to… So, you know that stuff, but… remember words.
Yetenek… kelimeleri hatırlamak… Evet biliyorsunuz, ama.

And ready for phase two. The inability to charge will leave them weak.
Şarj olmaktaki yetersizlikleri onları zayıflatacak ve onları ikinci aşamaya hazır hale getirecek.

The inability to charge will leave them weak and ready for phase two.
Şarj olmaktaki yetersizlikleri onları zayıflatacak ve onları ikinci aşamaya hazır hale getirecek.

You know that stuff, but… the inability to… remember words.
Evet biliyorsunuz, ama… yetenek… kelimeleri hatırlamak.

Genetic inability.
Genetik yeteneksizliğinize.

The specifics don't concern me nearly as much as your inability to assert yourself.
Bu detaylar fikrini savunma yetersizliğin kadar endişelendirmiyor beni.

My hopeless situation, my inability to change.
Umutsuz durumum ve bunu değiştirmek için yetersizliğim.

Also a contempt for humanity, an inability to love and be loved.
Ayrıca insanlığa bir saygısızlık. Sevme ve sevilme beceriksizliği.

I have always believed that your inability to take my life stemmed from cowardice.
Her zaman senin hayatımı elimden almaktaki acizliğinin korkaklıkan ileri geldiğine inandım.

Your illicit affairs or inability to perform, Tony. McGEE: Not interested in hearing about.
Gayri meşru ilişkilerin veya performans yetersizliklerinle ilgilenmiyorum, Tony.

Not interested in hearing about your illicit affairs or inability to perform, Tony.
Gayri meşru ilişkilerin veya performans yetersizliklerinle ilgilenmiyorum, Tony.

This is about your mom and her inability to give you what you need.
This is about your momBu annen hakkında ve ihtiyacın olanı sana vermemesi ile ilgili.

Your inability to give me an orgasm is not the measure of a man.
Beni orgazm edememen erkeklik ölçüsü değil.

Your inability to trust.
Güvenmekten yoksun oluşun.

Inability to hear is called deafness
Duyulmamasının nedeni ise bakımsızlık

Please, forgive me for my inability to help you. Ms. Marelvis.
Bayan Marelvis, size yardım edemediğim için, lütfen beni affedin.

Because your inability to lie is a liability, right?
Çünkü yalan söyleyememen sırtında bir yük, tamam mı?

You continue to demonstrate an inability to learn. Sarek.
Öğrenme yeteneğin olmadığını gösteriyorsun. Sarek.

Sarek. You continue to demonstrate an inability to learn.
Öğrenme yeteneğin olmadığını gösteriyorsun. Sarek.