IT WILL BREAK in Turkish translation

[it wil breik]
[it wil breik]
kıracak
break
offend
kırılır
break
crack
refracts
it hurts
kırılacak
will break
be broken
is fragile
will crack
it would break
breakable
breakaway
gonna break up
kırar
breaks
paramparça olur
it will break
would fall apart
will fall apart
kırabilirim
i can break
break
i might
i could wring
kırılmasın
break
bozulur
breaks
goes bad
goes dirty
gets corrupted
been ruined
bozulacaktır

Examples of using It will break in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
It can never tangle or stretch, but it will break.
Dolanmaz ya da esnemez ama kopar.
You're very fond of violence, aren't you? It will break a rib.
Şiddet düşkünüsünüz değil mi? Kaburga kırar.
It will break your heart. But I warn you, Okay. Sad.
Tamam. Hüzünlü. Ama baştan uyarayım, kalbini kırabilirim.
It's this one here. It will break my heart.
Bir tanesi şurada. Kalbimi kıracak.
It will break Sugar's heart whenshe finds out I'm not a millionaire.
Milyoner olmadığımı öğrenince Şekerin kalbi kırılacak.
It will break like glass.
Cam gibi kırılır yoksa.
But it will break. It can never tangle or stretch.
Dolanmaz ya da esnemez ama kopar.
It will break bones at worst.
En fazla kemiklerinizi kırar.
It will break Sugar's heart when.
Milyoner olmadığımı öğrenince Şekerin kalbi kırılacak.
I recommend a light blow, otherwise it will break.
Hafif vurmanızı öneririm, yoksa kırılır.
Come on, it will break her hand! Lajcsi!
Hadi, onun elini kıracak! Lajcsi!
Because it will break my heart.
Çünkü kalbimi kıracak.
It will break the people's hearts.
İnsanların kalbi kırılır.
It will break Sugar's heart when she finds out I'm not a millionaire.
Milyoner olmadığımı öğrenince Şekerin kalbi kırılacak.
It breaks like pulling clay apart quickly. it will break.
Çekilen çamur gibi hemen kırılır. Kırılacaktır.
Don't swing too hard, it will break.
Çok sert çevirme, kırılacak.
Because it will break my heart.
Çünkü kalbimi kıracaktır.
And it will break your heart.
Ve kalbini kıracaklar.
It's false economy anyway, it will break the first time you use it..
Ne de olsa dandik mal, sen ilk kullandığında nasılsa kıracaksın.
If lilly finds out her dream house crooked It will break her heart.
Lily hayallerinin evinin eğimli olduğunu anlarsa kalbi kırılır.
Results: 88, Time: 0.0918

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish