MAKING NOISE in Turkish translation

• gürültü yapmayı
• ses çıkarmaya
• ses yapmak
• gürültü yapmaya
• gürültü yaptıkları
• sesler çıkartıyor

Examples of using Making noise in English and their translations into Turkish

My horses was blowing and making noise.
Atlar çok ses yaptı ve görevli de beni vurdu.

Stop making noise!
Gürültü yapmayın!

But how can we dig a tunnel without making noise?
İyi ama gürültü yapmadan nasıl tünel kazabiliriz?

And making noise.
Gürültü yapmışlar.

Guess that's the cost of making noise, huh, Wait?
Gürültü yapmanın bedeli bu, değil mi Walt?

Those paintball guys are around here all the time making noise.
Paintballcu adamlar sürekli gürültü yaptı.

The birds in the bush Start making noise.
Çalılığın içindeki kuşlar Gürültü yapmaya başladılar.

People ought to be ashamed of them selves, making noise at this hour!
İnsanlar bu saatte gürültü yaptıkları için, kendilerinden utanmaları lazım!

We will go to our graves shouting and screaming and making noise and nobody will listen.
Bağırıp çağırıp gürültü yaparak mezarımıza gideriz. Kimse de dinlemez.

Dwarf man making noise!
Cüce adam gürültü yapıyor!

Stop making noise, or I will call the police!
Kes şu gürültüyü yoksa polis çağıracağım!

You're like a baby. Making noise, don't know what to do.
Sadece gürültü çıkaran, ne istediğini bilmeyen bebekler gibisiniz.

Making noise and making pleas.
Çıkarmak gürültü ve bulunmak istekte.

Your head's making noise.
Kafan ses yapıyor.

Lobo making noise.
Lobo gürültü yapıyor sadece.

Or pops is yelling because the kid's making noise.
Çocuk gürültü yapıyor diye bu sefer babası bağırıyor.

Your head's making noise.
Kafan gürültü yapıyor.

That's only good for making noise.
Bu sadece iyi bir gürüItü yapmaya yarar.

Mord! Dwarf man making noise! Mord!
Cüce adam gürültü yapıyor! Mord! Mord!

Or Pops is yelling cos the kid's making noise.
Ya da gürültü yapan çocuklara bağıran babaların sesleri.