MIGRATORY in Turkish translation

['maigrətri]
['maigrətri]
göçmen
immigrant
immigration
migratory
refugee
settler
migrating
pilgrim
nomadic
émigré
expatriate
göçebe
nomadic
wandering
wanderer
migratory
the bedouin
pikey
of nomads

Examples of using Migratory in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
the National Migration Institute, dependent on the Secretariat of the Interior, with the stated goal of regulating and facilitating migratory flows.
kolaylaştırma amacı ile İçişleri Sekreterliğine bağlı Ulusal Göç Enstitüsü tarafından verilen belgelerdir.
The smew is one of the species to which the Agreement on the Conservation of African-Eurasian Migratory Waterbirds(AEWA) applies.
Leylek aynı zamanda Afrika-Avrasya Göçmen Sukuşları Korunması Sözleşmesi( AEWA) içinde değerlendirilen türlerden biridir.
The V formation is often supposed to boost the efficiency and range of flying birds, particularly over long migratory routes.
Sürülerin uçarken kullandığı V formasyonu özellikle uzun göç yollarında etkinliği ve uçma mesafesini artırır.
Other Balkan countries where the H5N1 virus was confirmed as the cause of death of wild migratory birds include Bulgaria,
H5N1 virüsünün yabani göçmen kuşlar arasında ölüme yol açtığı doğrulanan diğer Balkan ülkeleri arasında Bulgaristan,
The exclusion of a certain category of children in Albania comes as a result of poverty, migratory movements, weakness of governance and lack of a proper, complete law.
Daire tarafından hazırlanan raporda,'' Arnavutlukta belirli kategorilerdeki çocukların dışlanması, yoksulluk, göç hareketleri, yönetimin zayıflığı ve düzgün ve tam bir yasanın olmamasından kaynaklanıyor.
It consists of two small migratory species which breed in North America and winter in Central America, Mexico and the southern United States.
Kuzey Amerikada hasıl olan ve Orta Amerika, Meksika ve güney Amerika Birleşik Devletlerinde kışlayan iki küçük göçmen türe dayanır.
But beyond the big croc's isolated river, there's still no sign of the migratory herds he depends on for survival.
Fakat dev timsahların ıssız nehrinin ötesinde hayatta kalabilmeleri için elzem olan göçmen sürülerinin hala bir emaresi yok.
the verified cases of H5N1 involved only migratory birds.
doğrulanmış H5N1 vakaları yalnızca göçmen kuşlarda görüldü.
As recompense for my mistake, please allow me to act as your negotiator with a migratory conglomerate known as the human race.
Hatam için telafisi olarak, bana müzakereci olarak görev yapmasına izin lütfen İnsan ırkının olarak bilinen göçmen holding ile.
is known for nesting of resident birds and visiting migratory birds including water birds.
yerleşik kuşların yuvalanması ve su kuşları da dahil olmak üzere göçmen kuşların ziyaret etmesi ile bilinmektedir.
He depends on for survival. But beyond the big croc's isolated river, there's still no sign of the migratory herds.
Fakat dev timsahların ıssız nehrinin ötesinde… hayatta kalabilmeleri için elzem olan göçmen sürülerinin… hala bir emaresi yok.
Well, the Salish on Earth are migratory, depending on the season, so… I wonder how far we are from the mining camp.
Maden kampından ne kadar uzakta olduğumuzu merak ettim. Dünyadaki Salishler göçebedir, mevsime göre.
Migratory bird management within the ISR is handled by policies, principles, and regulations described in the Conservation of Migratory Birds in the Inuvialuit Settlement Region report.
Bölgedeki göçmen kuşlara yönelik çalışmalar Conservation of Migratory Birds in the Inuvialuit Settlement Region raporunda açıklanan politikalar, ilkeler ve yönetmelikler tarafından düzenlenir.
I was traveling around studying the reproductive and migratory patterns of locusts when Maggie met me.
Etrafta dolaşarak çekirgelerin üreme ve göç etme davranışları hakkında bilgi topluyordum ve Maggie ile tanıştım.
These changes have produced a sharp reduction in the migratory bird populations, which depend on the mix of plants that used to exist.
Bu değişiklikler, var olan bitkilerin değişimine bağlı olarak göç eden kuş popülasyonlarında keskin bir azalmaya neden oldu.
Most breed in the tropical Old World, but the migratory squacco heron occurs in southern Europe and the Middle East and winters in Africa.
Çoğu Eski Dünyanın tropikal bölgelerinde ürer ancak alaca balıkçıl Avrupanın güneyinde ve Orta Doğuda bulunur ve kışları Afrikaya göçer.
The poorest congressional district in America, the most migratory community in America, we can do this.
Amerikadaki en fakir kongre bölgesi ve en çok göçmenin olduğu toplum, biz bunu yapabiliriz.
They usually support a large population of wildlife, and are a key habitat that allows tens of millions of migratory shorebirds to migrate from breeding sites in the northern hemisphere to non-breeding areas in the southern hemisphere.
Genellikle yaban hayatı büyük bir nüfusa sahip olan on milyonlarca göçmen sahil kuşları kuzey yarım kürede üreme sitelerinden güney yarım kürede olmayan üreme alanlarına göç sağlayan önemli bir yaşam alanına sahiptir.
The Agreement on the Conservation of African-Eurasian Migratory Waterbirds, or African-Eurasian Waterbird Agreement(AEWA)
Afrika-Avrasya Göçmen Sukuşları Korunması Sözleşmesi( İngilizce: Agreement on the
Costa Rican visas are documents issued by the Direccion General de Migracion y Extranjeria, dependent on the Ministry of Foreign Affairs of Costa Rica, with the stated goal of regulating and facilitating migratory flows.
Göç akımlarını kolaylaştırma amacı ile Kosta Rika vizesi, Kosta Rika Dışişleri Bakanlığına bağlı Direccion General de Migracion y Extranjeria tarafından verilen bir belgedir.
Results: 100, Time: 0.0933

Top dictionary queries

English - Turkish