REGULATING in Turkish translation

['regjʊleitiŋ]
['regjʊleitiŋ]
düzenleyen
regulating
governing
organized
organised
arranging
running
of the governament
düzenlenmesinde
order
the system
pattern
layout
formation
arrangement
scheme
setup
restoring
düzenleyerek
held
and
staged
edit
regulating
by organising
in a monster
by organizing
düzenleyecek
will hold
will organise
is throwing
will organize
regulating
will host
has organized
would arrange
sets out
düzenlemek için
to edit
to organize
to regulate
to arrange
to organise
orchestrate
to hold
to make
düzenleyici
editor
regulatory
to regulate
regulative
a regulator
the organizer

Examples of using Regulating in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
The computer usage management method, unlike content filters, is focused on empowering the parents to balance the computing environment for children by regulating gaming.
Bilgisayar kullanım yönetimi yöntemi, içerik filtrelerinden farklı olarak, ebeveynleri, oyun oynamalarını düzenleyerek çocuklar için bilgi işlem ortamını dengelemek için yetki vermeye odaklanmıştır.
a ruling coalition member, on regulating access to the files.
partisinin bu arşivlere erişimi düzenleyici bir önerisini reddetti.
One of the conclusions of a recent conference on implementing the national anti-corruption programme is that a strong law regulating conflict of interest is needed.
Ulusal yolsuzlukla mücadele programının uygulanması konusunda yakın tarihte düzenlenen bir konferansta varılan sonuçlar arasında, çıkar çatışmalarını düzenleyecek güçlü bir yasaya gerek olduğu da yer alıyor.
In 2004, the first collective labour contract regulating salary levels and working conditions for the media was signed, in which MediaSind played a crucial role.
MediaSind, 2004 yılında medya sektöründe maaş düzeylerini düzenleyen ilk ortak iş sözleşmesinin imzalanmasında önemli rol oynadı.
Pristina hopes that dialogue with Belgrade regulating technical issues between the two countries could open the way for a peace treaty.
Priştine, Belgrad ile iki ülke arasındaki teknik meseleleri düzenleyen diyaloğun bir barış antlaşmasının önünü açmasını umuyor.
For humans and other warm-blooded animals, excessive body temperature can disrupt enzymes regulating biochemical reactions that are essential for cellular respiration and the functioning of major organs.
Aşırı vücut sıcaklığı insanlar ve diğer sıcak kanlı hayvanlarda hücresel solunum ile ana organların işlevi için gerekli olan biyokimyasal reaksiyonları düzenleyen enzimlerin çalışmasını sekteye uğratabilir.
The"Forest Code" of the Republic of Azerbaijan and the"Law of the Azerbaijan Republic on Environmental Protection" are the main legal documents regulating the protection and management of forests in the country.
Azerbaycan Cumhuriyeti'' Orman Yasası'' ve'' Çevre Koruma Yasası'' ülkede ormanların korunması ve yönetimini düzenleyen temel hukuki belgelerdir.
Self-proclaimed imam Xhemajl(Kastriot) Duka-- an Albanian-- is kicked out of Kosovo based on laws regulating residency for foreigners.
Sahte Arnavut imam Cemail( Kastriot) Duka, yabancıların ikametini düzenleyen yasa uyarınca Kosovadan kovuldu.
Chief Oates said that the police would enforce city codes regulating medical marijuana growers,
Şef Oates polisin tıbbi marihuana yetiştiricilerini düzenleyen şehir yasaları koyacağını ve uyuşturucu ticareti
Under the proposed laws, contractors and the authorities in charge of regulating construction would be held responsible
Yasa tasarılarına göre ihmallerde müteahhitler ile inşaatların denetiminden sorumlu yetkililer sorumlu tutulacak
Turkey's Parliament passed a new law regulating the country's electricity market, paving the way for the privatisation of power distribution companies.
Türkiye Parlamentosu, ülkedeki elektrik piyasasını düzenleyip elektrik dağıtım kuruluşlarının özelleştirilmesinin önünü açan yeni bir yasayı kabul etti.
keeping our heart beating, breathing, regulating blood pressure and the body's temperature.
tansiyonu düzenlemeyi ve vücut ısısını devam ettirmek gibi çoğu temel fonksiyonlarımızı kontrol eder.
There's nobody regulating these drones, and if we don't do something now,
Bu droneları denetleyen kimse yok ve eğer şimdi bir şeyler yapmazsak,
Vohs and Heatherton showed that the task of regulating food intake could be undermined in the face of tempting snacks, especially when the individual was experiencing a state of ego depletion.
Vohs ve Heatherton, besin alımını düzenleme görevinin çekici atıştırmalıklarla karşılaşma durumunda, özellikle kişi benlik kaynaklarının tükenmesi durumunda ise, zayıfladığını göstermişlerdir.
Taken alone, barriers play no significant role in regulating migration flows," it said.
Tek başına, kısıtlamalar göç akınlarını düzenlemede önemli bir rol oynamıyor.'' dedi.
Turkey's bank watchdog, the Bank Regulating and Supervisory Agency, terminated its decision
Türkiyenin bankacılık yüksek kurumu olan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu,
On February 12, 2015, a Ukrainian MP proposed a draft law regulating blogger activity that was essentially a carbon copy of the Russian one.
Ocak 2015de, bir Ukrayna milletvekili, Rusyadakinin temel olarak tıpatıp aynısı olan bir blogger aktivitesi düzenlemesi yasa taslağı sundu.
water, and also regulating the movement of molecules through the matrix.
matriks boyunca moleküllerin hareketini düzenlemekle ilişkilendirilirler.
The frontal lobe is an area of the brain that's responsible for firm intention… for decision making for regulating behavior for inspiration.
Ön lob, beynin karar verme, davranış kontrolü, ilham gibi meselelerle ilgilenen bölümüdür.
A special team of electrical engineers was present to test the new voltage regulating system.
Elektrik mühendislerinden oluşan özel bir ekip yeni voltaj düzenleme sistemini test etmek üzere oradaydı.
Results: 87, Time: 0.1217

Top dictionary queries

English - Turkish