THINGS BACK in Turkish translation

[θiŋz bæk]
[θiŋz bæk]
şeyleri geri
tekrar bir şeyleri
something again
i̇şleri tekrar
eşyalarınızı geri
şeyi çok daha farklı yapmayı umardım tanrım eğer olanları geri
her şeyi olması gerektiği haline döndürdüğümüzü

Examples of using Things back in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Probably saw some tough things back there.
Eve dönmek. Herhalde kötü şeyler gördün.
Probably saw some tough things back there.
Herhalde kötü şeyler gördün. Eve dönmek.
Maybe we can't turn things back again.
Belki de olayları geri döndüremiyoruzdur.
And she can bring things back.
Ve işleri geri getirebilir.
Give me a chance to put things back the way they were before.
Geçmişte olan şeyleri tekrar yerine koymam için bana izin ver.
I think it's time we start trying to get things back to normal.
Döndürmenin zamanı geldi. Sanırım bazı şeyleri normale.
So long as you promise to put things back in order, I will stand by you 100.
Herşeyi yerli yerine koyduğunuz taktirde sözümün% 100 arkasında dururum.
If you truly want to save him, we have to try to put things back.
Onu kurtarmayı gerçekten istiyorsan her şeyi geri döndürmeyi denemeliyiz.
sometimes I borrowed things back.
bazen ödünç verdiklerimi geri alıyordum.
Right now, we gotta find Joxer and get things back on track.
Şu anda, Joxerı bulmak ve bazı şeyleri tekrar yoluna koymak zorundayız. Doğru.
I'm sending Beth's things back to her, and I got her uniform pressed because I love my country.
Bethin eşyalarını geri veriyorum. Üniformasını da ütüledim çünkü ülkemi seviyorum.
Speaking of bringing things back… did you hear there's a new tenant moving in across the street?
Eski şeyleri geri getirmekten söz etmişken… Caddenin karşısına taşınan yeni kiracıyı duydun mu?
About getting things back from Sam that she had given him. No. She called this morning and left some ridiculous message.
Bu sabah arayıp Same verdiği şeyleri geri almakla ilgili… tuhaf bir mesaj bırakmış. Hayır.
I know you came here to put things back together, right? You don't know me?
Beni tanımıyorsun. Oraya tekrar bir şeyleri birleştirmek için geldiğini biliyorum, doğru mu?
No. She called this morning and left some ridiculous message about getting things back from Sam that she had given him.
Bu sabah arayıp Same verdiği şeyleri geri almakla ilgili… tuhaf bir mesaj bırakmış. Hayır.
Get things back on track. I think I might have a little surprise that might help Hold on.
Bekle. İşleri tekrar rayına sokacak küçük bir sürprizim olabilir.
You don't know me. I know you came here to put things back together, right?
Oraya tekrar bir şeyleri birleştirmek için geldiğini biliyorum, doğru mu? Beni tanımıyorsun?
I hope I would do it very differently. Boy, if I could take things back or do things over.
Her şeyi çok daha farklı yapmayı umardım. Tanrım, eğer olanları geri alabilseydim.
Well-- When two people split up, normally they don't give things back like Valentine's Day cards.
İnsanlar ayrıldığında Sevgililer Günü kartları gibi şeyleri geri vermezler.
That we finally put things back into its proper place. The timeline was in complete shambles, but I'm proud to say.
Zaman çizgisi darmadağın olmuştu ama nihayet her şeyi… olması gerektiği haline döndürdüğümüzü söylemekten gurur duyuyorum.
Results: 60, Time: 0.0477

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish